Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9281 Esas 2022/7276 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9281
Karar No: 2022/7276
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9281 Esas 2022/7276 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/9281 E.  ,  2022/7276 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R
    Davacı, dava konusu yerin dedesinden babasına, babasından da kendisine kaldığını ve 20-25 yıldır kendisinin kullandığını belirterek, adına tescili isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece kısmen kabule ilişkin verilen karar Yargıtay tarafından, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeninin belirlenmesi, ceza dosyası getirtilip kroki uygulanarak iki dosya arasındaki yerin aynı yer olup olmadığının belirlenmesi, usulüne uygun orman ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek bozulmuş olup; Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddine, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi ... tarafından tanzim edilen 02.04.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen Mardin İli Mazıdağı İlçesi ... Mahallesinde kain 25.187,49 m2 lik tapulama harici bırakılmış taşınmazın davacı Aziz ve Bezi oğlu, 01.01.1954 Mazıdağı doğumlu, ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda aynı yerde kain B harfi ile gösterilen 8.700,00 m2 lik tapulama harici bırakılmış taşınmazın davacının adına tesciline yönelik talebinin reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastro çalışması yapılmamış ve arazi kadastrosu 1979 yılında kesinleşmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ancak bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Dosya kapsamında iki kere keşif yapılmış ve ilk keşif sonrası 1958 yılına ait hava fotoğrafı ve 1962 yılına ait memleket haritası, ikinci keşif sonrası 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğrafları ile 1962 yılına ait memleket haritası uygulanmıştır. Bozmada stereoskopla inceleme yapılması gereğine değinildiği halde inceleme stereoskopla yapılmamış, eski belgeler orman yönünden yeterince incelenmemiştir. Ayrıca kabul kararı verilen yerin hava fotoğrafı çakıştırmasında koyu görünmesine ve 1973 yılına ait amenajman planında da BtO ile gösterilen alanda kalmasına rağmen taşınmazın orman olup olmadığına ilişkin gerekli inceleme yapılmamış, çelişkiler giderilmemiş ve dava konusu taşınmazın evveliyatı hakkında tereddüt hasıl olmuştur. Diğer yandan eldeki dosya davacısının sanık olarak yer aldığı ceza dosyası dosya arasına getirtilmemiş ve dolayısıyla ceza dosyasındaki kroki keşifte uygulanamamış, her iki yerin aynı yer olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Aynı şekilde bozma kararında ziraat bilirkişisinin imar ihya olgusunu açıklaması gereğine değinildiği halde ziraat raporunda taşınmaz bütün halinde yüzeysel olarak ele alınmış ayrıca imar ihya olgusu hiç irdelenmemiştir.
    O halde Mahkemece; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile aynı yıllara ilişkin fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş harita, davanın açıldığı 28.01.2013 tarihinden 20 yıl önceye ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen (1990-1995’li yıllara ait, yok ise 1983 ve sonraki yıllara ait)memleket haritaları ile yukarıda bahsi geçen ceza dosyası (dosyanın bulunamaması halinde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulacağı ihtarı yapılarak) ilgili yerlerden getirtilip yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazın 23.06.2005 tarihli ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, keşif sırasında davacı hakkında Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararına konu krokili raporlar uygulanarak dava konusu taşınmazla aynı yer olup olmadığı belirlenmeli, eldeki davaya konu yer ile mahkumiyet kararına konu yer aynı krokide farklı renkli kalemlerle çizilmek sureti ile gösterilmeli, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları da dikkate alınarak, varsa çelişkileri giderir rapor da alınmak suretiyle sonucuna gidilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara iadesine, 22.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara