Esas No: 2021/31953
Karar No: 2022/10862
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/31953 Esas 2022/10862 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/31953 E. , 2022/10862 K.Özet:
Sanığın işyerinde yapılan aramada, markaları taklit eden ürünlerin satışa arz edildiği iddiasıyla sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış. Ancak marka sahibi firmaların şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikayetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla hüküm tesisi yapılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı temyiz edilmiştir ve temyiz başvurusu sonucunda mahkeme kararı bozulmuştur. Kanuna aykırı olduğu belirtilen mahkeme kararı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun Madde Açıklamaları:
- 556 sayılı KHK'nın 61/A-1 maddesi: Marka hakkına tecavüz suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabidir.
- 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddeleri: Vekâletnamelerin konusu ve şekli hakkında düzenlemeleri içerir.
- Türk Borçlar Kanunu: Vekâletnamelerin şekli hakkında herhangi bir şart olmadığını kabul eder.
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi: Hükümsüz ve kusurlu kararların bozulması hakkındaki düzenlemeleri içerir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... S.A ve ... Spa firmaları vekilinin şikâyeti üzerine, sanığın işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
Dosya içerisinde mevcut olan ve ... S.A ve ... firmalarının yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 06.10.2021 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmanın yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.