Esas No: 2012/3477
Karar No: 2013/166
Karar Tarihi: 15.01.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/3477 Esas 2013/166 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 17/01/2006-30/09/2009 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitiyle diğer hizmetleriyle birleştirerek 01/01/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının 17.1.2006 - 30.9.2009 tarihleri arasında... sigortalı olarak çalıştığı, çakışan... sigortalılığının ve buna bağlı olarak prim borcunun iptali ile yaşlılık aylığı tahsisi ve 1.950,00 TL aylığın yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacının 17.1.2006 - 30.9.2009 tarihleri arasında SSK sigortalısı olduğuna, bu süreye ait diğer hizmetleri de birleştirilerek 1.1.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, 1.1.2010 tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede ödenmesi gereken aylık tutarının toplam 1.950,00 TL. olduğuna ve bu miktar yaşlılık aylığının ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 13.4.1992 tarihli giriş bildirgesi ile 1.1.1990 tarihli vergi kaydına istinaden 1.1.1990 tarihi itibariyle... sigortalı olarak tescil edildiği, 1.1.1990 – 15.6.1992 tarihleri arasında ve 6.4.2005 tarihinde başlayıp devam eden vergi kaydı olduğu, Kurumca davacının vergi kaydına göre bu tarihler arasında... sigortalı kabul edildiği, 1992 yılı içerisinde prim borcu ödediği, 1992 prim affından yararlanıp bu dönemden önceki prim borçlarının tamamını ödediği, 15.7.1993 – 14.6.1994 tarihleri arasında Emekli Sandığına tabi sigortalılığı olduğu, 16.6.1980 - 20.1.2004 tarihler arasında ihtilafsız olan kesintili ... sigortalılığı olduğu, 17.1.2006 - 28.12.2006 ve 30.12.2006 - 30.9.2009 tarihleri arasında... sigortlılılığı ile çakıştığından Kurumca kabul edilmeyen 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaları olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
"Çakışan sigortalılık sorununu" gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı... Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasal sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde "Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların" ( K ) bendinde ise. "Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların" sigortalı sayılmayacağı" belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı... Kanunu"nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin... kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında. başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (3.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
Somut olayda, davacının vergi kaydına göre 6.4.2005 başlayıp dava tarihine kadar devam eden 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı olduğu, 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı çalışmasının 17.1.2006 tarihinde başladığı görülmektedir.
Buna göre; davacının 6.4.2005 tarihinden itibaren... sigortalı kabul edilmesi ve buna bağlı olarak prim borcu çıkarılması şeklindeki Kurum işlemi ile bu dönemdeki sigortalılık ile çakışan 17.1.2006 tarihinde başlayan 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın iptal edilmesine ilişkin Kurum işlemi yerindedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurularak istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.