Esas No: 2021/1043
Karar No: 2022/11064
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1043 Esas 2022/11064 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/1043 E. , 2022/11064 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında beraat, sanıklar ... ve ... hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracın müsadere talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hapis cezası ile adli para cezasının birlikte öngörüldüğü hallerde hükmün cezalar bakımından bölünemeyeceği ve adli para cezasının miktarına bakılmaksızın temyizinin mümkün olması nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin kesinleştirme şerhleri hukuken geçersiz sayılarak hükmün tamamına yönelik yapılan incelemede;
I-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarına ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Olay tutanağına göre, sanık ...'ın da içinde bulunduğu sanık ...'in sevk ve idaresindeki araçta usulüne uygun olarak yapılan aramada başka bir araca ait yedek lastik ve koltuk bulunması üzerine öncü araç olduğu değerlendirilerek yapılan araştırmada, sanık ...'ın söz konusu araca ait araç kiralama şirketinin kartvizitini vermesi üzerine GPRS üzerinden aracın nerede olduğunun tespit edildiği ve sanık ...'nin içinde bulunduğu sanık ...'in şoför olduğu duran araçta usulüne uygun olarak yapılan aramada bagajda ve koltuğu olmayan kısımda gözle görünür vaziyette toplamda 1.515 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanıklar ... ve ...'in kaçak sigaralarla ilgilerinin olmadığını, öncü araç konumunda da olmadıklarını beyan etmiş iseler de, kaçak sigara çıkan aracı, araç kiralama şirketinden kiralayan kişinin sanık ..., ona kefil olan kişinin de sanık ... olduğu, sanık ...'in araca kaçak sigaraları yüklerken yer kalmaması nedeniyle yedek lastik ve koltuğu sökerek aracıyla ...'a gittiğini bildiği sanık ...'a vermesi ve sanık ...'ın bu durumu sorgulamadan taşımayı kabul etmesi durumları ile birlikte tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde sanıkların iştirak halinde oldukları anlaşılmakla, sanıklar ... ve ...'ın atılı suçtan mahkumiyetleri yerine suçtan kurtulmaya yönelik çelişkili savunmalarına itibar edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III-Katılan ... İdaresi vekili ile sanıklar ... ve ...'nin verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Suça konu sigaraların suç tarihine göre gümrüklenmiş değerlerinin fahiş olması nedeniyle sanıkların cezasında 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine göre artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanıklara verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK'nun 52/2. maddesinin yazılmaması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Sanıklar hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-a,b,d,e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmelerine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
7-Gerekçeli karar başlığında suç tarihi itibarıyla suçtan zarar gören ve davaya katılmasına karar verilen Gümrük Müdürlüğü'nün sıfatının ''suçtan zarar gören'' olarak gösterilmesi,
8-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücreti ile yargılama giderinin sanıklar ... ve ...'den eşit oranda alınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.