Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6868 Esas 2022/11055 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6868
Karar No: 2022/11055
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6868 Esas 2022/11055 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2020/6868 E.  ,  2022/11055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ... ve ... hakkında hükümlülük; müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    II-Katılan ... İdaresi vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısının sanık ... hakkında verilen beraat kararına ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    III-Katılan ... İdaresi vekili, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ...'un mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Olay tutanağına göre, sanık ...'in şoför, sanıklar ... ve ...'in muavin olduğu yolcu otobüsünde yapılan aramada bagaj kısmında siyah poşetlerde 905 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanık ...'in kaçak sigaraların kendisine ait olduğunu, diğer sanıklar ... ve ...'un kaçak sigaralardan haberdar olmadığını beyan ettiği, sanık ...'nin de sanık ...'ın bagajla, kendisinin ise yolcularla ilgilendiğini, kaçak sigaralardan haberdar olmadığını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği olayda, sanık ...'nin mahkumiyetine karar verilmiş ise de, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olmasının Anayasa’nın 141/3. ve CMK'nun 34, 230 ve 289/9. maddelerinin amir hükmü olduğu dikkate alınarak; iddia, savunma, sanığın leh ve aleyhindeki kanıtların tartışılması, sanığın savunmasına neden itibar edilmediğinin denetime imkan verecek şekilde açıklanması, sübutu kabul edilen ve suç oluşturan eylemin belirlenmesi ve yasal öğelerinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden gerekçesiz olarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    IV-Katılan ... İdaresi vekili, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ... müdafisinin mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-Sanıkların bulunduğu araçta 950 karton kaçak sigara ele geçirilmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz eden fiili, eylem ile ceza arasındaki denge gözetildiğinde teşdidi gerektirdiği halde, sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılmadan tayin edilmesi,
    2-Sanıklar hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, doğrudan 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi delaletiyle 3/5-10. maddesinden yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-Sanıklar hakkında 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK'nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi yollaması ile 3/5, 3/10. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    4-Hüküm fıkrasında sanıkların 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinin atfıyla aynı Kanunun 3/5-3/10. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verildiği belirtildiği halde gerekçede 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması,
    5-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 29/11/2014, iddianame düzenleme tarihinin 05/01/2015 olduğu,
    Sanık ... açısından; UYAP'tan yapılan kontrolde, yargılaması devam eden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/180E sayılı dosyasında suç tarihinin28/12/2014, iddianame düzenleme tarihinin 22/01/2015 olduğu,
    Sanık ... açısından; UYAP'tan yapılan kontrolde, yargılaması devam eden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/113E sayılı dosyasında suç tarihinin 01/01/2015, iddianame düzenleme tarihinin 30/01/2015 olduğu,
    Sanık ... açısından; UYAP'tan yapılan kontrolde Dairemizin 2021/27577 Esasına kayıtlı ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/138E, 2021/41K sayılı dosyasında suç tarihinin 27/08/2014, iddianame düzenleme tarihinin 31/12/2014 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    6-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    7-Sanıklara verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK'nun 52/2. maddesi yerine 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    8-TCK'nun 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına karar verilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen kısmın kamuya yararlı işte çalışmasına karar verileceğinin belirtilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
    9-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    10-Sanık ...'in tekerrüre esas sabıka kaydı bulunduğu halde hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması,
    11-Sanık ... hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK'nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiç bir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK'nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
    12-Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
    13-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin sanıklardan eşit oranda alınmasına karar verileceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara