Esas No: 2021/4463
Karar No: 2022/7316
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4463 Esas 2022/7316 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/4463 E. , 2022/7316 K.Özet:
Bu davada, kadastro tespitine itiraz eden davacı ile davalı Hazine arasındaki çekişmeli taşınmazların tespiti için yapılan yargılama sonucunda verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bozma ilamında önceki yerel bilirkişilerden farklı, yaşlı ve tarafsız 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ile keşif yapılması, bilirkişi ve tanık beyanlarının komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile denetlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, bozma kararına uygun olarak yapılan yargılamada davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermiştir. Ancak, 132 ada 39 ve 40 nolu parseller yönünden yazılan hükümde yanılgılı bir değerlendirme yapılarak, miktar fazlası olan parseller üzerinde zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine gerçekleşmediği dikkate alınmadığı için hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi: Tapuya dayalı tescilin geçerli olabilmesi için, taşınmazın gerçek manada üzerindeki kişi tarafından 5 yıldan fazla süreyle tek başına veya müştereken ve mülkiyeten sahiplenilmesi gerekmektedir.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi: Yürürlükteki kanunlarda yer alan hükümler geçerliğini korumaya devam edecektir.
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi: Yargıtay kararı ile hüküm verilmiş bir davada, kararın bozulması halinde yerel mahkeme yeniden karar vermek üzere dosyayı alır ve işlem yapar.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemece verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup; bozma ilamında; "mahallinde önceki yerel bilirkişilerden farklı, dava konusu taşınmazları iyi bilen, yaşlı ve tarafsız 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılması, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, kullanımın kimden kime ve nasıl geçtiği, ziraatçi bilirkişi raporunda belirtilen meyve ağaçlarını kimin diktiği, hususlarında olaylara dayalı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık beyanlarının dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile denetlenmesi, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılması, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılması, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşulların davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması" gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu Sivas İli Akıncılar İlçesi ... Köyü ... Mevkii 132 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit gibi tesciline, 132 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit gibi tesciline, 132 ada 38 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin iptali ile tarla vasfı ile davacı ... adına tapuya tesciline, 132 ada 39 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin iptali ile arsa vasfı ile davacı ... adına tapuya tesciline, 132 ada 40 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin iptali ile arsa vasfı ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükme karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin 132 ada 20 ve 41 nolu parsellere, davalı Hazine vekilinin ise 132 ada 38 nolu parsele ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı Hazine vekilinin 132 ada 39 ve 40 nolu parsellere ilişkin temyiz itirazına gelince; somut olayda çekişme konusu 40 nolu parsel komşu 132 ada 23 nolu parsele uygulanan, 39 nolu parsel ise komşu 132 ada 24 nolu parsele uygulanan değişken hudutlu sınırlar ihtiva eden sırasıyla 108 ve 320 m2 miktarında olan dayanak tapu kayıtlarının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiş, davacı tapu kaydına ve satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece çekişme konusu taşınmazların kayıt kapsamında kaldığı gerekçesi ile 132 ada 39 ve 40 nolu parsellere yönelik davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu karara katılmak mümkün değildir. Şöyle ki; hüküm kurulurken dayanak tapu kayıtlarının değişken hudutlu olduğu, değişken hudutlu olması sebebi ile de miktarı ile geçerli olduğu ve parsellerin tapu kayıtlarının miktar fazlası olduğu hususu gözden kaçırılmıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, 132 ada 39 ve 40 nolu parseller yönünden davacının dayandığı tapu kayıtlarının değişken hudutlu olması sebebi ile miktarı ile geçerli olduğu bu nedenle tapu kaydının miktarından fazlasının tapuya dayalı olarak davacı adına tespit edilemeyeceği, miktar fazlası yönünden Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre zilyetlikle kazanma şartlarının gerçekleşmesi gerektiği, dosya kapsamında alınan ziraat bilirkişisi raporunda, dava konusu parsellerin 30-40 yıldan fazla süredir kullanılmadığı bildirildiğine göre, miktar fazlası olan parseller üzerinde zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine gerçekleşmediği dikkate alınarak, davanın bu parseller yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, açıklanan sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin 132 ada 39 ve 40 parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca 132 ada 39 ve 40 parseller yönünden BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin 132 ada 20 ve 41 parsellere, davalı Hazine vekilinin ise 132 ada 38 parsele ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 132 ada 20 ve 41 parseller ile 132 ada 38 parsele ilişkin kısmının ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 80,70 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 231,63 TL'nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.