Esas No: 2020/6711
Karar No: 2022/11030
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6711 Esas 2022/11030 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/6711 E. , 2022/11030 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ana ve birleşen dosyalar bakımından hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanık ... hakkında 2010/317 esas sayılı ana dosyada 11.05.2010 tarihli 4733 sayılı Yasaya aykırılık eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik anılan sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince eylemin 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, suçun işlendiği 11.05.2010 tarihi itibarıyla temyiz inceleme tarihinde 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin tamamlanmış bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, suça konu kaçak sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında ana dava dosyası ile birleştirilen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/381 esas, 2011/218 esas, 2011/803 esas, 2010/1038 Esas, 2011/8 esas, 2011/726 esas, 2011/706 esas, sayılı dosyaları bakımından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ...'ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 gün ve 2013/7-591 E. - 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği şekilde, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme tarih aralıkları, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirildiğinde;
Sanık ... hakkında birleştirilerek görülen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/726 Esas, 2011/706 Esas ve 2011/803 Esas sayılı dava dosyalarında suç tarihlerinin sırasıyla; 22.09.2011, 18.10.2011, 02.11.2011, iddianame düzenleme tarihlerinin ise sırasıyla; 18.11.2011, 29.10.2011 ve 22.11.2012 olduğu,
Anılan Mahkemenin 2011/706 Esas sayılı 18/10/2011 suç tarihli dava dosyasındaki 29/10/2011 tarihli iddianamenin hukuki kesinti oluşturduğu, buna göre sanık ... hakkında birleştirilerek görülen davalardan 22.09.2011 ve 18.10.2011 suç tarihli davaların kendi aralarında zincirleme kaçakçılık suçunu oluşturduğu, 02.11.2011 tarihli eylemin ise bağımsız bir kaçakçılık suçu olduğu cihetle, sanık hakkında 02.11.2011 suç tarihli eylemi nedeniyle bağımsız kaçakçılık suçundan, 22.09.2011 ve 18.10.2011 suç tarihli dava dosyalarından ise zincirleme suç hükümlerine göre ceza tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 22.09.2011, 18.10.2011, 02.11.2011 tarihli eylemleri nedeniyle zincirleme kaçakçılık suçundan hüküm kurulması,
3-Sanık ...'in hakkındaki iddianamede, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde, CMK'nun 226.maddesine aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmaksızın 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
4-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK.nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.