Resmi belgede sahtecilik - Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/78 Esas 2015/1064 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/78
Karar No: 2015/1064
Karar Tarihi: 13.05.2015

Resmi belgede sahtecilik - Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/78 Esas 2015/1064 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

21. Ceza Dairesi tarafından verilen 2015/78 E. ve 2015/1064 K. sayılı kararda, sanık I'nin resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildiği, tüm sanıkların ise nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. İlk suça ilişkin yüklenen suçun sübutu kabul edilmiş ve ceza azaltıcı sebepler göz önünde bulundurularak hüküm verilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçu için ise yasa gereğince dava zamanaşımının gerçekleştiği tespit edilmiş ve sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararına ilişkin ise sanıkların somut delilleri karar yerinde açıklanmadan yetersiz gerekçe ile mahkum edildiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi
- 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu
21. Ceza Dairesi         2015/78 E.  ,  2015/1064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe hüküm belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II- Nitelikli dolandırıcılık suçundan tüm sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 25.04.2005 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    III-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    1-Sanıkların, ...’dan temin ettikleri suça konu sahte çeki alışveriş karşılığında katılanın yetkilisi olduğu şirkete verdikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında katılan ile yapılan alışveriş ve karşılığında verilen çek’ten haberinin olmadığını, işleri idare etmesi için sanık...’e vekalet verdiğini savunmuş, sanık...’de işleri kendisinin idare ettiğini suça konu çeki de borcuna karşılık ...’ın verdiğini, kendisinin de bu çeki alışveriş karşılığında katılanın yetkili olduğu şirkete verdiğini savunması, ...’ında sanık ...’in bu savunmasını doğrulaması, yapılan bilirkişi incelemesinde çek üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olduğuna dair bir tespitin bulunmaması karşısında; sanıkların, ...’ın sahtecilik suçuna ne şekilde iştirak ettiklerine ilişkin somut delillerinin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de; sanık ...’nın cezasından TCK’nun 62. maddesi gereğince indirim yapılırken hapis cezasının yanında para cezasına da hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara