Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3960 Esas 2022/7313 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3960
Karar No: 2022/7313
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3960 Esas 2022/7313 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/3960 E.  ,  2022/7313 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün birleşen davada davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup; bozma ilamında, dava konusu 221 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden; davacı ... ve arkadaşlarının, çekişmeli taşınmazın kendi murisleri ...'den intikal ettiğini, davalı tarafın zilyet olmadığını belirterek tespitin iptali ile payları oranında ... mirasçıları adına tescil istemiyle dava açtıkları, yargılama sırasında da ayrıca bu parsel için Haziran 1302 tarih, 79 nolu tapuya dayandıkları; birleşen dosyada davacı Hazine; çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı ve davalı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasıyla tespitin iptali ile Hazine adına tescil istemiyle dava açtığı, davalı Köy Tüzel Kişiliği vekili, davanın reddini istediği, Mahkemece davacılar ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısı Hazinenin davasının reddine, çekişmeli 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile payları oranında ... mirasçıları ve tespit maliki Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle dayanak tapu kaydının revizyon görüp görmediği ilgili Tapu Müdürlüğünden sorulması, sonrasında çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile mahallinde yeniden keşif yapılarak, davacıların dayanak tapu kaydı yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanması, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanması, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmesi, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanak belgeleri ile de denetlenerek tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmesi, tapunun dava konusu taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde “su” hududu itibariyle tapunun değişebilir nitelikte olduğu dikkate alınarak ancak miktarı ile geçerli olduğunun göz önünde bulundurulması, tapunun taşınmazı kapsamadığının anlaşılması halinde ise, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanları ile aynı yöndeki ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazın yaklaşık 50 yıldır kullanılmadığı göz önünde bulundurularak hüküm kurulması gerektiğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi, birleşen dosya davacısı Hazinenin davasının reddi ile, ... ili Eflani ilçesi ... köyü 202 ada 6 parsel ve 203 ada 51 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile Osman oğlu ... adına tespit ve tesciline, 212 ada 5, 221 ada 1 parsel ve 220 ada 9 sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hükme karşı birleşen davada davacı Hazine vekili tarafından 221 ada 1 nolu parsele yönelik temyiz yoluna başvurulmuştur.
    Somut olayda birleşen davada davacı Hazine vekili dava açarken köy tüzel kişiliği adına tarla vasfı ile tespit edilen çekişme konusu 221 ada 1 nolu parselin özel mülkiyete konu olamayacağını bildirmiş, aşamalardaki beyanlarında ise taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılmasını istemiş olmasına rağmen Mahkemece, taşınmazın mera vasfında olduğu iddiasına yönelik yeterli araştırma yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, taşınmazın çekişmeli kısımlarının tarımsal niteliğini bildirir biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, çekişmeli kısımların mera parselinden nasıl ayrıldığını, zirai durumunu ve üzerinde sürdürülen zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihyaları tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını ve üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazın konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; teknik bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; çekişmeli bölümlerin öncesinin kadim mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu yönler gözardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara