Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4293 Esas 2022/7404 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4293
Karar No: 2022/7404
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4293 Esas 2022/7404 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadastro Mahkemesi'nde görülen davada, 16.562 metrekarelik bir tarlanın tescili için yapılan dava reddedilmiştir. Ancak mahkemece karar verilirken, aktif dava ehliyeti sağlanmadan hüküm kurulmuştur. Dosya incelendiğinde, davacının 1964 yılında öldüğü ve mirasçılarına davetiye tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır ve mahkemece öncelikle aktif dava ehliyeti sağlandıktan sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır. Bu sebeple temyiz itirazları yerinde bulunmuş ve yerel mahkeme kararı 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. Maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 428. Maddesi
- HUMK'un 440/I Maddesi
8. Hukuk Dairesi         2021/4293 E.  ,  2022/7404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Kadastro sırasında, ... İli Kandıra İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 1441 parsel sayılı 16.562,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu ve vergi kaydı nedeniyle tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., tapu kaydına dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, dosya arasında bulunan nüfus kayıtlarından, davacının yargılama sırasında 01.01.1964 tarihinde öldüğü, buna karşın mirasçılarına meşruhatlı davetiye tebliğ edilip, yöntemince davaya katılımlarının sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Oysaki, aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartlarından olup, Mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, vefat eden davacı ...'ın mirasçılarına davetiye tebliğ edilip, bu kişiler davadan haberdar edilmeli, bu şekilde aktif dava ehliyeti sağlandıktan sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, aktif dava ehliyeti sağlanmadan hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara