Esas No: 2011/6554
Karar No: 2013/81
Karar Tarihi: 14.01.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/6554 Esas 2013/81 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 13/11/1984-02/09/1994 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 13/11/1984-02/09/1994 tarihleri arasında kesintisiz Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 17/07/2009 tarihli başvurusu nedeniyle 506 sayılı yasaya göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/11/1986 ile 30/06/1994 tarihleri arasında zorunlu esnaf bağ kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 01/08/2009 tarihi itibariyle davacı adına yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş olup verilen karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/10/1985 tarihli giriş bildirgesi ile 13/11/1984 tarihinde başlayan vergi kaydı gereğince davacının sigortalılığının başlatıldığı, 13/11/1984-10/10/1986 tarihleri arasında minibüs işletmeciliği faaliyeti nedeniyle vergi kaydının bulunduğu,...Şoförler ve Otomobilciler Odasında 20/09/1985-02/09/1994 tarihleri arasında kaydının bulunduğu, vergi kaydının son bulmasından sonra oda kaydı gereğince 02/09/1994 tarihine kadar davacının sigortalılığının devam ettirildiği, Kurum Kontrol Memurluğu Tarafından oda kaydı üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 08/10/2009 tarihli Tutanakta geç tasdiklenmiş noter tasdikli üye kayıt defterinin 133. sayfasında 530 üye nosu ile davacının kaydının bulunduğunun, üyelik kabulüne dair yönetim kurulu kararı olmadığının, 1993 yılı ve öncesinde hazirun listesinde adının bulunmadığının ve üye aidat makbuzlarının olmadığının bildirildiği, Kontrol Raporunda belirtilen bu hususlar nedeniyle oda kaydına dayanan sigortalılığının iptal edildiği, 05/01/2006-10/07/2009 tarihleri arasında 1266 gün sigortalı çalışmasının bulunduğu, 02/07/1974-04/03/1976 tarihleri arasındaki 390 gün askerlik süresini borçlandığı, 17/07/2009 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve talebinin Kurum tarafından emekli olabilmek için 58 yaş, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödemesi gerektiği, kendisinin yaşının ise 54 olduğu belirtilerek talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. .
Dosyada bulunan bilirkişi raporunda; davacının oda kaydına dayanan 10/10/1986-02/09/1994 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun, buna göre de 17/07/2009 tarihli tahsis talebine istinaden 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının bildirilmesine rağmen mahkemece kabul edilen sigorta süresinin 01/11/1986-30/06/1994 tarihleri arasında olduğu görülmüştür. Ayrıca raporda da belirtildiği üzere davacının 17/07/2009 tarihli tahsis talebine istinaden davacıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 506 sayılı Yasanın geçici 81/2-d maddesi gereğince 47 yaşını ve 25 yıllık sigortalılık süresini tamamlamış olması ve 5150 gün prim ödemesinin bulunması gereklidir.
Gerçekten de davacının Kurum tarafından kabul edilen ve oda kaydına dayanan sigorta süresi 10/10/1986-02/09/1994 tarihleri arasında olmasına rağmen mahkemece davacının 01/11/1986-30/06/1994 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş olup, bu durum davacının sigortalılık süresinin ve prim ödeme gün sayısının azalmasına sebep olmaktadır.
Bu nedenle yapılacak iş; davacının mahkeme kararında belirtilen sigortalılık süresine göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.