Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4248 Esas 2022/7420 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4248
Karar No: 2022/7420
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4248 Esas 2022/7420 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalıların belgesizden zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılması gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmişti. Ancak Yargıtay'ın bozma ilamına göre vergi kaydı esas alınarak hüküm kurulamayacağı, taşınmaz üzerinde davalılar yararına belgesizden zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerektiği belirlendi. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, tescile karar verilmesi gereken taşınmazın raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle kararın düzeltilerek onanması uygun görüldü. 3402 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince kadastro hakimi, çekişmeli taşınmaz hakkında doğru, açık ve infazı kabil hüküm kurmak zorundadır. 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile kararın onanmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kanun'un 1. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası
8. Hukuk Dairesi         2022/4248 E.  ,  2022/7420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı Hazine vekili, davalı ... vasisi ... ve ... Kerim Kızı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "Mahkemece, tespit tutanağında yazılı vergi kaydının taşınmazın değişmez nitelikteki sınırlarıyla kapsamına aldığı ve tespit gününde taşınmaz üzerinde davalılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, 47 tahrir nolu vergi kaydında yazılı sınırların taşınmazın çevresinde bulunmadığı ve komşu parsel tutanaklarında da vergi kayıt malikinin sınır olarak gösterilmediği, esasen vergi kayıt malikleri ile davalılar arasındaki akdi ve miras ilişkisinin de kanıtlanamadığının anlaşıldığına göre bu vergi kaydının esas alınarak hüküm kurulamayacağı, bu durumda taşınmaz üzerinde davalılar yararına belgesizden zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği, tespit tutanağı içeriği ile dinlenen bilirkişi ve tanık sözlerine göre davalı tarafın kadastro tespitinin yapıldığı 1960 yılından önce 20 yıldan fazla süre ile taşınmazda zilyet olduklarının belirlendiği, ne var ki; taşınmazın yüzölçümünün 339.500,00 m2 olup tespit günündeki yasa hükmüne göre belgesizden zilyetlik yoluyla en fazla 100 dönümlük kesiminin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olduğu belirtilerek, Mahkemece bu yönler göz önünde tutularak ve davalı tarafında tercih hakkı sorulmak suretiyle 100 dönümlük kesiminin davalı taraf adına, kalan kesiminin ise davacı Hazine adına tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı Hazinenin davasının reddine, dava konusu 258 parsel sayılı taşınmazın 34560 pay kabul edilerek payları oranında tespit maliklerinin mirasçıları adına tesciline tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalı ... vasisi ... ve ... Kerim kızı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında taşınmaza uygulanan vergi kayıt numaralarında maddi hata yapılmak suretiyle bozma ilamının tesis edildiğinin, bu hususun usuli kazanılmış hak yaratmayacağının anlaşılmasına ve bu yönde yargılama yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı Hazine vekilinin tüm, davalı ... vasisi ... ve ... Kerim kızı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. 3402 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince kadastro hakimi, çekişmeli taşınmaz hakkında doğru, açık ve infazı kabil hüküm kurmak zorundadır. Dava konusu taşınmaz 1964 yılında payları da gösterilmek suretiyle ... ve paydaşları adına tespit edilmiş olup, Mahkemece güncel hissedar ve hisse durumlarını tespite yönelik olarak tasarruf bilirkişisinden 14.03.2011 tarihli rapor alınmış ve bu rapor doğrultusunda kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, rapor içeriğinden her bir tespit malikinin mirasçılarının kimler olduğunun ve tespit tutanağında belirlenen payların nasıl dağıtıldığının anlaşılamadığı, diğer bir anlatımla raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek, Mahkemece, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin tüm temyiz taleplerinin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davalı ... vasisi ... ve ... Kerim kızı ...'in temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinin tamamının hüküm yerinden çıkartılarak yerine 2. bent olarak “Dava konusu Adana ili Ceyhan ilçesi Kösreli Köyü 258 parsel sayılı taşınmazın tamamının tespit gibi tapuya tesciline” ibaresinin yazılmasına ve hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara