Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/892 Esas 2022/7483 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/892
Karar No: 2022/7483
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/892 Esas 2022/7483 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/892 E.  ,  2022/7483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Uyarınca Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescil
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı ... vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşmalı olarak temyiz edilmiş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 04.04.2018 tarihli temyiz başvuru dilekçesinin reddi kararı üzerine iş bu kararın davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ve duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında, ... İli Termal İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 213 ada 11 parsel sayılı 5.554,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 yılından beri ...'nın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 08.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 05.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ...'ya satılarak bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiş, daha sonra ise 11.02.2014 tarihinde satış nedeni ile ... adına tescil edilmiştir.
    Davacı ... Tüzel Kişiliği, 22.04.2014 tarihinde, çekişmeli 213 ada 11 parsel sayılı taşınmazın evveliyatından beri Köy Tüzel Kişiliğine ait olup, köy halkının kullanımında olduğu halde kullanım kadastrosu sırasında davalılardan ... lehine kullanıcı şerhi verilmek sureti ile tespit edildiği, buna karşın kadastro tespit tutanağında ismi bulunan muhtarın taşınmazın köye ait olduğunu bilmemesinin mümkün olmayıp, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, yine mahalli bilirkişilerin de taşınmazın köye ait olduğunu kabul ettiklerini, diğer yandan ... köy halkından olmayıp, kimse tarafından tanınmadığını, ayrıca daha önce köy muhtarından dava açması istenildiği halde hiç bir işlem tesis edilmediğini, ayrıca köy sakini ... tarafından 07.02.2014 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/160 Esas sayılı dosyasında dava açılmasından hemen sonra taşınmazın muvazaalı olarak ...’e devredildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne, çekişmeli 213 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş; hükmün davalı ... vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nin 353/(1)-b/2 maddesi gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2017 tarihli ve 2014/223 Esas, 2017/543 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden esastan reddine, Hazine'nin taraf sıfatı bulunmadığından Hazine hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince 04.04.2018 tarihli ek karar ile temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile ... yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim ..., Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme ... güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma ..., ... yargılanma ... kapsamındadır.
    28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek-6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ... yargılanma ... kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma ..., hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek-6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ile adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği gözetildiğinde ve dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkin olmakla birlikte davanın özü itibariyle kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olduğunun anlaşılmasına göre 01.03.2018 tarihli karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
    Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ışığında, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, temyiz talebinin esastan incelenmesine geçildi.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine ve taşınmazın davalı ...'in bayii ... adına tesciline esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe davalı ... ve bayii ... adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak değerlendirilemeyeceğinin anlaşılmasına göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara