Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4849 Esas 2022/7450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4849
Karar No: 2022/7450
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4849 Esas 2022/7450 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/4849 E.  ,  2022/7450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen hükmün, davacı/davalı Hazine vekili, davalı ... mirasçıları ..., ..., ... ve arkadaşları vekili, davalı/davacı ... mirasçılarından ...ve arkadaşları vekili ile ... vekili, davalı/davacı ... mirasçılarından ... ve ..., davalı/davacı ... mirasçısı ... ile ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "somut olayda 2 sayılı parsele ait olduğu saptanan Ağustos 1947 tarihli ve 12 sayılı tapu kaydında sınır olarak boz hali gösterildiğine, yüzölçümü 11031 metrekare olduğuna göre 2 sayılı parselde tapu kaydı kapsamı olan arazi ile belgesiz zilyetlikle edilebilecek 100 dönümden oluşan 111031 metrekare taşınmazın tapu kaydına ve zilyetliğe dayanılarak davalı, arta kalan bölümün ise davacı Hazine adına; 22 sayılı parsele ait Ağustos 1947 tarihli ve 18 sayılı tapuda bir sınır kıraç göstermekle tapu kaydı kapsamı olan 16547 metrekare, artı 100 dönüm ilavesi ile toplam 116547 metrekare yüzölçümündeki kesimin tapu kaydı ve belgesiz zilyetliğe dayanılarak davalı, arta kalan bölümün Hazine adına; 17, 18 ve 19 sayılı parsellere ait tapu kayıtları genişletilmeye elverişli olmakla 2 sayılı 350 dönüm yüzölçümlü vergi kaydı kapsamı ile iç içe girdiği, vergi kaydında doğu sınırı harman yeri olarak belirtildiğine göre 2 sayılı vergi kaydına göre kapsam belirlenmesi 350 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın ayrılıp krokide gösterilmesi ve bu bölüm taşınmazın davalı, arta kalan ve köy harman yeri olan bölümünde zilyetlikle iktisabı olanaksız bulunduğundan Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesi hükmünce harman yeri olarak sınırlandırılması; 14 sayılı parsele ait Ağustos 1947 tarihli 8 ve 9 sayılı boz hali ve kıraç sınırlı tapu kayıtlarının kapsamının yüzölçümüne göre saptanması ve artı 100 dönümlük kesimin belgesiz zilyetlikten toplam 113788 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davalı, arta kalan kesimin ise Hazine adına; keza 7 sayılı parsele ait Ağustos 1947 tarihli 10, 11 ve 14 sayılı kıraç sınırlı tapu kayıtlarının kapsamının aynı nedenlerle yüzölçümlerine göre belirlenmesi, belgesiz zilyetlikle 100 dönümlük bölümün iktisap edilebileceği saptanmakla toplam 135851 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davalı, arta kalan bölümün de Hazine adına; 12 parsel sayılı taşınmaza ait Ağustos 1947 tarihli 15 sayılı tapu kaydı kapsamının boz hali ve harman yeri sınırları itibari ile yüzölçümüne göre belirlenip krokide gösterilmesi, artı 100 dönümlük bölümün zilyetlikle iktisap edilebileceği cihetle toplam 111031 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davalı, arta kalan bölümün ise Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ... ..., ... ve müdahil ...'ın davalarının feragat nedeniyle reddine, davacı/davalı ... ve ...'in ispatlanamayan davalarının reddine, davacı/davalı Maliye Hazinesinin ispatlanamayan davasının reddine, müdahil ... ve ...'nın davalarının 3402 sayılı Kanun'un 25/3 fıkrası gereğince kadastro tespit tutanağının düzenlenmesi gününden sonra doğan haklara ilişkin olduğu anlaşıldığından müdahillerin dava dilekçelerinin görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, çekişmeli 2 parsel (51 parsel) sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 28.05.2015 tarihli rapora göre A harfi ile gösterilen mavi renkle işaretlenen 111031 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile tespit malikleri olan ..., ... ve ... adlarına 1/3'er hisse ile tesciline, A harfi ile gösterilen kısım düştükten sonra kalan ve raporda B harfi ile gösterilen yeşil renkle işaretlenen 63887.38 metrekarelik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline; 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile aynı rapora göre A harfi ile gösterilen mavi renkle işaretlenen 135851 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile tespit malikleri olan ..., ... ve ... adlarına 1/3'er hisse ile tesciline, A harfi ile gösterilen kısım düştükten sonra kalan ve raporda B harfi ile gösterilen yeşil renkle işaretlenen 203259.21 metrekarelik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline; 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile aynı rapora göre A harfi ile gösterilen mavi renkle işaretlenen 122578.00 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile tespit malikleri olan ..., ... ve ... adlarına 1/3'er hisse ile tesciline, A harfi ile gösterilen kısım düştükten sonra kalan ve raporda B harfi ile gösterilen yeşil renkle işaretlenen 93351.08 metrekarelik kısım ile C harfi ile gösterilen yeşil renkle işaretlenen 215654.54 metrekarelik kısımların bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline; 14 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile aynı rapora göre A harfi ile gösterilen mavi renkle işaretlenen 113788 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile tespit malikleri olan ..., ... ve ... adlarına 1/3'er hisse ile tesciline, A harfi ile gösterilen kısım düştükten sonra kalan ve raporda B harfi ile gösterilen yeşil renkle işaretlenen 168601.88 metrekarelik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline; 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile aynı rapora göre 18 parsel numaralı taşınmazın A harfi ile gösterilen pembe renkle işaretlenen 160258.64 metrekarelik kısmın bu parselden ifrazı ile ifraz edilen bu kısım ile 19 parsel numaralı taşınmazın tamamını kapsayan turuncu renkle işaretlenen 189741.36 metrekarelik kısmın yani toplam 350000 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile hükümde belirtilen payları oranında ... ve müşterekleri adına, 18 parsel numaralı taşınmazda A harfi ile gösterilen kısım düştükten sonra kalan ve B harfi ile gösterilen sarı renkle işaretlenen 101866.78 metrekarelik kısmın ve 17 parsel sayılı taşınmazın tamamı olan mavi renkle işaretlenen 88531.49 metrekarelik kısmın tamamının 3402 sayılı Kanun'un 16/B hükmünce köy harman yeri olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına; 22 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile aynı rapora göre A harfi ile gösterilen mavi renkle işaretlenen 116547 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile tespit malikleri olan ..., ... ve ... adlarına 1/3'er hisse ile tesciline, A harfi ile gösterilen kısım düştükten sonra kalan ve raporda B harfi ile gösterilen yeşil renkle işaretlenen 112050.76 metrekarelik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı/davalı Hazine vekili, davalı ... mirasçıları ..., ..., ... ve arkadaşları vekili, davalı/davacı ... mirasçılarından ...ve arkadaşları vekili, ... vekili, davalı/davacı ... mirasçılarından ... ve ..., davalı/davacı ... mirasçısı ... ile ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak; dava konusu taşınmazlara ait olduğu belirlenen ve dava konusu taşınmazların tespitine esas alınan Haziran 302 tarihli tapu kayıtlarında malik olan İtalyan tebaasından...’nin 3/4 hissesi kayden intikal etmiş ise de, 1/4 hissesi intikal görmemiş ve bu kişinin bila varis ölümü nedeniyle Hazineye geçmiştir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazların tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenen kısımlarında Hazinenin 1/4 payı bulunduğu halde, dosyada Hazinenin hem davacı hem davalı sıfatı olduğu dikkate alınmaksızın önceki bozma ilamına yanlış anlam yüklenerek tapu kapsamında kaldığı belirlenen yerlerin Hazine dışındaki kayıt malikleri adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Ayrıca; Mahkemece uyulmakla taraflar lehine usuli müktesep hak teşkil eden kesin bozma ilamında, dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazın Ağustos 1947 tarihli ve 15 sayılı tapu kaydı miktarı esas alınarak 11031 metrekarelik kısmına kapsam tayin edilmesi gerektiği belirtildiği halde, fazladan 11547 metrekarelik kısmın daha kayıt kapsamında kabul edilmesi de hatalıdır.
    Öte yandan; hükme esas bilirkişi raporunda ve dosya içerisinde yer alan Kadastro Müdürlüğü yazısında, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında ifrazen 51 ve 52 parseller olduğu, 52 parselin pilon yeri olarak ayrıldığı belirtilmiş ise de, bu ifrazı ve varsa kamulaştırmayı gösteren belge ve haritalar dosya içerisine alınmamış, aktarılan dava tarihi itibariyle bütün halinde olan 2 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmediği dikkate alınmaksızın yalnızca ifraz olduğu belirtilen 51 parsel hakkında hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenen kısımlarda Hazine’nin 1/4 payının bulunduğu dikkate alınmalı, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak varsa kamulaştırma ile ilgili tüm belge, karar ve haritalar getirtilmeli, dava tarihinde taşınmazın bütün halde olduğu ve kesinleşmediği dikkate alınarak tamamı hakkında hüküm kurulmalı, ancak kamulaştırılan kısmın ilgili kurum adına tescili ile hak sahibi adına ancak mülkiyetin tespitine karar verilebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemece belirtilen hususlara dikkat edilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bu nedenlerle bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara