Esas No: 2021/18837
Karar No: 2022/11121
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/18837 Esas 2022/11121 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/18837 E. , 2022/11121 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1163 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : 5271 sayılı CMK'nun 223/7. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan davaların reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Müşteki Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilinin 12.04.2016 havale tarihli katılma talebi hakkında karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi kurumun suçtan zarar görme olasılığına göre sanıklar hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece her ne kadar sanıklar hakkında 1163 sayılı Kanunun ek 2/2. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi kapsamında önceden Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/698 esas sayılı dosyasından ve Silivri 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/387 esas sayılı dosyasından verilmiş hükümler bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde sanıklar ... ve ... hakkında 2012-2013 yıllarına ilişkin toplantı yapılmaması nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulduğu, Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesince ise yine 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin toplantı yapılmaması nedeniyle sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, diğer sanıklar ... ve ... hakkında da TCK’nun 43. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın artırılması suretiyle mahkumiyet hükmü kurulduğu, temyize konu iş bu dosyadaki iddianame anlatımına göre 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin toplantı yapılmaması nedeniyle kamu davası açılmış olduğu, dolayısıyla da suç tarihi 01/07/2015 olan 2014 hesap dönemine ilişkin toplantı yapılmaması nedeniyle sanıklar hakkında daha önceden verilmiş herhangi bir dava açılmadığı gibi hüküm bulunmadığı da anlaşılmakla;
İstanbul Valiliği ...'nün 19.10.2015 tarihli yazısı ekinde bulunan tutanaklar uyarınca kooperatifin son genel kurulunun 26/06/2012 tarihinde yapıldığı, anılan bu genel kurul toplantısında yalnızca sanıklardan ...’ün tasfiye kuruluna yedek üye olarak seçildiği, yönetim kurulunun belirlenmesi konusunda herhangi bir seçim yapılmadığının anlaşılması karşısında, kooperatife ait karar defterleri ile genel kurul toplantı tutanakları usulünce getirtilerek, sanıkların hangi tarihte ve kaç yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri ile suç tarihi itibarı ile sanıkların yönetim kurulu üyeliği görev sürelerinin devam edip etmediği tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.