Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/6220 Esas 2012/861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6220
Karar No: 2012/861

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/6220 Esas 2012/861 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2011/6220 E.  ,  2012/861 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ve davacı vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, kendisi, davalı ve dava dışı üçüncü şahıs arasında belediyeden kiralanan halı sahanın birlikte işletilmesi hususunda adi ortaklık oluşturulduğunu, resmi işlemlerin davalı adına yapıldığını, ancak belediyenin sözleşmeyi feshederek halı sahayı ellerinden aldığını, davalının belediye aleyhine açtığı davada belediye aleyhine tazminata hükmedildiğini, hükmedilen bu tazminat miktarının 1/3"ünün kendisine ait olduğunu ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 6500 TL"nin taksitini istemiş, 7.2.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini 15.797,98 TL yükseltmiştir.
    Davalı, halı sahayı belediyeden tek başına kiraladığını, davacının iddia ettiği şekilde bir adi ortaklık bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, MDA adlı dava dışı şirketten gelen yazı cevabının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, halı sahanın inşaasına ilişkin hususların maddi vaka olması nedeniyle tanık dinlendiği ve tanıkların davacıyı doğruladıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki davada, halı sahanın işletilmesiyle ilgili olarak davalı ile adi ortaklık oluşturulduğunu ileri sürmüş, davalı ise adi ortaklık bulunmadığını savunmuştur. Dosya içinde bulunan belgelerden, halı sahanın tesis edildiği arazinin davalı tarafından belediyeden kiralandığı, halı sahanın inşaasına ilişkin tüm malzeme faturalarının davalı adına düzenlendiği ve kayıtlarında davalı adına oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme hükmüne esas alınan dava dışı MDA adlı şirketten gönderilen yazıda, halı saha ile ilgili olarak davacı, dava dışı şahıs ve davalı ile sözleşme yaptıklarını, ancak sözleşmeyi bulamadıkları bildirilmiştir. Hemen belirtmek gerekirki hükme esas alınan bu yazı, davalının dışında üçüncü bir şahıs tarafından düzenlenmiş olup, yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunmadığı gibi, dava konusu olayda herhangi bir hukuki değerde sahip değildir. Bu itibarla mahkemece bu yazının delil olarak kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan iddia edilen dava konusu hukuki ilişkinin niteliği ve müddeabihin miktarına göre olayda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınmasıda olanaklı değildir. Hal böyle olunca davacının davasını ve dolayısıyla davalı ile adi ortaklık oluşturduklarına dair iddiasını yasal delillerle ispatladığı kabul edilemez. Nevarki davacının davada yemin delilinede dayandığı anlaşıldığından, davacıya iddiasını ispat zımnında, davalıya yemin yönetme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece değinilen bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara