Esas No: 2011/5173
Karar No: 2012/856
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/5173 Esas 2012/856 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı hazinesi vekili avukat Hatice Sarılkan ile davacı vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, mülkiyeti ... Hazinesine ait olan taşınmazı ihale sonucu davalıdan kiraladığını ve taşınmaz üzerinden lunapark işletmeciliği yaptığını, ancak davalının sözleşme süresinin bitimine 2 yıl kala 3.4.2009 tarihli yazıyla sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, feshin yasaya ve sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek kiracılığının tesbiti ile bu husustaki muarazanın giderilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya kiralanan taşınmazın Kıyı Kanunu ve yönetmeliğe aykırı olarak kiralandığını, bu nedenle sözleşmenin feshinin doğru olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının fesih hakkı doğduğunun ispatlanmadığı sözleşmenin süre sonuna kadar geçerliliğini koruduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 17.1.2006 tarihinde imzalanan sözleşme ile hazineye ait 2435 parsel numaralı taşınmazın 1800 m2 lik kısmı ile 2454 parsel numaralı taşınmazın tamamının 5 yıllık bir süre için davacıya kiralandığı, kiralanan üzerinde sabit tesis yapılamayacağı, ancak kiralama süresi sonunda kaldırılmak ve kiralama amacına matuf olmak kaydıyla takılıp sökülebilir malzemeler kapalı alanlar oluşturulabileceği, taşınmazın lunapark olarak kullanılmak üzere kiralandığı anlaşılmakta olup, özel şartlar bölümünde 5932 m2 lik kısım üzerinde sabit tesis yapılmayacak ve lunapark sahası olarak kullanılacaktır hükmü ile 5. maddesinde kiracının 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve yönetmeliğine uyacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
Davalının davacıya gönderdiği 6.4. 2009 tarihli yazı ile ...Baraj Gölü kıyısında bulunan kiralamaya konu taşınmazın kiralanmasının 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bulunması nedeniyle sözleşmenin fesh edildiğini bildirdiği görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki, 3621 sayılı Kıyı Kanunu kamu düzenine ilişkin olup, adı geçen kanuna aykırı bir kiralama işleminde bulunulması olanaksızdır. Bu itibarla öncelikle kiralamanın ve taşınmaz üzerine yapılan eklentilerin 3621 sayılı yasaya aykırı olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda açıkça, dava konusu taşınmazın davacı tarafından lunapark işletmesi ve cafe olarak kullanıldığı, her iki parselde kullanılan yerlerden 600m2 "nin kıyıda kaldığı belirtilmiştir. Öte yandan bilirkişi raporunda belirtilen bu alanda sabit nitelikli tesislerin bulunduğuda anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacıya kiralanan taşınmazın 3621 sayılı yasaya aykırı olarak kiralandığı gibi, davacının da taşınmaz üzerine 3621 sayılı yasaya aykırı olarak tesisler kurmak suretiyle 3621 sayılı yasaya ve sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü gerekir. Mahkemece, değinilen bu yönler gözetilerek ve davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 24.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.