Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/398 Esas 2012/852 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/398
Karar No: 2012/852

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/398 Esas 2012/852 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirket, davalı ile yaptığı sözleşme gereğince bir daireyi devrettiğini ancak bono karşılığı ödeme yapmayan davalıya karşı icra takibi başlattığını ve davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirtip itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemiyle dava açmıştır. Mahkeme davayı kabul etmiştir. Ancak davalı avukatı temyiz etmiş ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, davacının tüketicisi olduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, bir mal veya hizmetin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen gerçek veya tüzel kişiyi tüketici olarak tanımlar. Bu kanunun amacına uygun olarak yapılan mal ve hizmet satışları tüketicinin korunması altındadır. 23. madde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafın tüketici mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini belirtir. Özetle, davacının tüketicisi olduğu ve sözleşmenin 4077 sayılı kanun kapsamında olduğu tespit edilerek mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği yargıtay kararıyla açıklanmıştır.
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2012/398 E.  ,  2012/852 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R
    Davacı şirket vekili davalı ile aralarında 28.10.2009 tarihli sözleşme yapıldığını sözleşme gereğince şirketin kendisine ait 19 nolu daireyi dava dışı kişiye devrettiğini ve bu mesken devri nedeniyle davalıdan 9 adet bono alınmasının kararlaştırıldığını ayrıca davalının başka bir daireyi kendilerine devretmeyi taahüt ettiğini şirketin konutu devrettiğini ancak davalının 10 adet senedi müvekkiline teslim etmediğini bunun üzerine icra takibi yapıldığını takibe borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
    Somut uyuşmazlığın incelenmesinde taraflar arasında mesken satış sözleşmesinden kaynaklı bir ihtilaf olduğu ve özellikle mahkemenin hüküm gerekçesinde açıkladığı üzere uyuşmazlığın daire devrine ilişkin sözleşmeden kaynaklı olduğu anlaşıldığından taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde akdi ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
    4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara