21. Hukuk Dairesi 2011/7026 E. , 2013/12 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisine ait Kuruma verilen bildirgelerde doğum tarihinin ve baba adının yanlış olması nedeniyle bu yanlışlığın düzeltilmesine ve ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum"un tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının murisinin ... sicil numarası ile davalı Kurum"a kayıtlı olduğunun tespiti ve daval... ve... oğlu 1934 ... doğumlu ... adlı kişinin aynı sigorta sicil numarasındaki kaydının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; ...SGK İl Müdürlüğü"nün... no’lu sigorta sicil dosyasında 05.06.1965 tarih 606.23.02 no’lu sigortalı ilk işe giriş bildirgesinde ... oğlu 1939 doğumlu ...’ in doğum tarihinin 01.07.1930 olarak düzeltilmesine, diğer tashih işlemine ilişkin talep ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, murisi olan eşinden ölüm aylığı almak için davalı Kurum"a başvurduğu, ancak Kurum"un murisin dosyasında bulunan işe giriş bildirgelerinde baba adı ve doğum tarihinin farklı olduğunu gerekçe göstererek davacıya aylık bağlamadığı, dosyada mevcut 01.05.1959 tarihli bildirgenin... sicil numaralı,...– 1934 doğumlu,...oğlu ... adına düzenlendiği ve bu bildirgenin... sicil numaralı,..../... işyerinden verildiği, 05.06.1965 tarihli bildirgenin ise ... sicil numaralı,...r 1939 doğumlu, ... oğlu, hane: 32, cilt:7, sayfa: 94"te nüfusa kayıtlı ... adına düzenlendiği ve bu bildirgenin de ... sicil numaralı Karayolları 12. Bölge 121 Şb.... işyerinden verildiği, davacının murisinin... – ... Köyü nüfusuna kayıtlı 01.07.1930
doğumlu,... –...oğlu ... olduğu, 01.05.1959 tarihli bildirgedeki kayıtlar esas alınarak mahkemece yapılan araştırma sonucu davaya dahil edilen ..."in ise...–...nüfusuna kayıtlı ... – ..oğlu... – 1939 doğumlu olduğu, mahkemeye gönderdiği dilekçede hiçbir zaman sigortalı olarak çalışmadığını bildirdiği, davacı tanıklarının da davacının murisi ile 1965 yılında 2,5 ay Karayolları...–...Yolu yapımında çalıştıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece 05.06.1965 tarihli bildirgeye ilişkin verilen karar doğru ise de 01.05.1959 tarihli bildirgeye ilişkin olarak yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir.
Yapılacak iş; 01.05.1959 tarihli bildirgenin verildiği işyerinin dönem bordrolarını ve varsa imzalı ücret bordrolarını getirtmek, bildirgede belirtilen tarihte işyerinde çalışan kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurmak, aynı dönemde çalışan yok ise zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine komşu olan diğer işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işyerinin yasa kapsamına alınma tarihini Kurum"dan sormak, 01.05.1959 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda, davacı tarafından daha önce imzalanmış olabilecek seçim müdürlüğü, askerlik şubesi başkanlığı, evlendirme dairesi, adliye, banka, elektrik, su, telefon abonelikleri, noterlik gibi kurumların kayıtları celbedilerek Adli Tıp Kurumu"ndan rapor almak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.