Esas No: 2021/529
Karar No: 2022/11346
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/529 Esas 2022/11346 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/529 E. , 2022/11346 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Suça sürüklenen çocuk ...'un temyiz istemine göre yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen toplam zamanaşımının 7 yıl 12 ay olduğu, 28/11/2011 suç tarihi itibarıyla temyiz inceleme tarihinde 7 yıl 12 aylık kesintili zamanaşımı süresinin tamamlanmış bulunduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE,
II) Sanık ...'in temyiz istemine göre yapılan incelemede;
1)28/11/2012 tarihinde Fillo Kargo merkez Diyarbakır şubesinden İstanbul iline kargo yoluyla sigara nakledileceğinin ihbar edilmesi üzerine, Cumhuriyet Savcılığından alınan arama kararı ile kargo merkezinde yapılan aramada göndericisi .../Diyarbakır, alıcısı .../İzmir olan koliler içinde 148 karton kaçak sigaranın ele geçirildiği olayda, suça sürüklenen çocuk ...'un suça konu kaçak sigaralarla yakalanması sonrasında ve aşamalarda değişmeyen savunmalarında sanık ...'in dayısının arkadaşı olduğu, dayısı ...'ın telefonla araması üzerine ...'in anlaşmış olduğu şahıslarla buluşup kargoya teslim edilmek üzere sigara kolilerini aldığını ve kargoya teslim ettiğini, ele geçen eşyanın ...'e ait olduğunu beyan ettiği, ancak dosya kapsamında ...'ın dinlenilmediği, ... ile ... arasında irtibat bulunup bulunmadığının araştırılmadığı anlaşılmakla, maddi gerçeğin ortaya çıkartılması bakımından suça sürüklenen çocuğun beyanında geçen dayısı ...'ın açık kimlik adres bilgilerinin tespit edilerek ifadesinin alınması, ... ve ...'in birbirlerini tanıyıp tanımadıklarının da araştırılıp, kullanımlarında bulunan GSM hatlarının suç tarihi ve öncesindeki HTS kayıtlarının (arama, aranma, mesaj, baz istasyonu vs) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilerek suç tarihindeki baz istasyonu bilgileri çerçevesinde sinyal kayıtlarının incelenmesi, birbirleri ile görüşme yapıp yapmadıklarının belirlenmesi ve sonucuna göre sanık ...'in hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile sanığın beraatine karar verilmesi,
2) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre ise,
Suç konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.