Esas No: 2020/3265
Karar No: 2022/7580
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/3265 Esas 2022/7580 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2020/3265 E. , 2022/7580 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmuş, iş bu kararın Dairemizce bozulması üzerine ise davalıların görevden alınmalarına dair talebin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalıların 5 yıl süre ile aynı veya başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına karar verilmiş, bu kez davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davalıların yöneticisi oldukları Amasya Kılıçarslan Eğitim Vakfı'nın 23.07.2016 tarihli ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan vakıflar arasında yer aldığı, yapılan denetim sonucu vakfın 2011-2016 arası dönem itibari ile 430.195,00 TL zararının oluştuğu, davalıların 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10.maddesi uyarınca görevden alınmaları istenmiştir.
Mahkemece, davalıların yöneticisi olduğu vakfın dava tarihinden önce kapatıldığından davalı yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmasına ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davalıların 5737 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 5 yıl süre ile aynı ve başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; Vakfın kapatılmasına karar verilmiş olması, vakıf yöneticilerinin görevden alınmasına ilişkin istemin incelenmesine engel oluşturmayacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile davalıların görevden alınmaları ile 5737 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 5 yıl süre ile aynı ve başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına dair verilen kararın bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, incelemeye konu dava da, dava tarihinden önce kapatılan vakfın yöneticilerinin görevlerinin kapatma ile sona erdiği, yani dava tarihi itibari ile vakıftaki görevleri sona ermiş olduğundan bu hususta mahkemeden davalıların görevden alınmalarını istemekte davacı yanın hukuki yararının mevcut olmadığı, ancak görevden alınma için ileri sürülen sebeplerin varlığının sabit olması durumunda Vakıflar Kanunu'nun 10/4.maddesi kapsamında yöneticilerin aynı veya başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacakları yönünde hüküm kurmaya engel olmadığı da gözetilerek talepler hakkında yeniden hüküm kurulması yönüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak, davalı yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmasına ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davalıların 5737 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 5 yıl süre ile aynı ve başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 667 sayılı KHK ile kapatılan vakfın yöneticileri olan davalıların, vakfı zarara uğrattıkları, vakfı amacına uygun yönetmedikleri gerekçesi ile Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi gereği görevden alınmaları istemine ilişkindir.
1. Bir kısım davalılar vekili ile davacı vekilinin esasa yönelik temyizleri yönünden;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Bölge Adliye Mahkemesince bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyizi yönünden;
5235 sayılı Kanun uyarınca bölge adliye mahkemelerinin denetim ve hüküm mahkemesi sıfatlarına haiz adli yargı ikinci derece mahkemeleri olduğu, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı tarafların itirazları doğrultusunda istinaf kanun yolu incelemesi görevini yerine getirirken istinaf başvurusunun esastan reddi veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurmak dâhil denetim ve hüküm mahkemesi olarak gerekli tüm kararları verebileceği, ancak ilk derece mahkemesi kararına müdahale ettiği noktalarda Yargıtayın bozma kararı vermesi durumunda dosyanın karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiği, bu noktada bölge adliye mahkemesinin alt derece hüküm mahkemesi olarak ilk derece mahkemesiyle aynı sıfatla yargılama yaptığı, denetim görevini kullanmadığı, temyiz incelemesi sonucunda verilen Yargıtay bozma ilamına yönelik karar vermek üzere alt derece hüküm mahkemesi olarak hukuki dinlenilme hakkı kapsamında aynen ilk derece mahkemesi gibi duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapmadığı, alt derece hüküm mahkemesi sıfatına uygun şekilde duruşmaya katılmayan taraflar yararına denetim mahkemesi olarak ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, bir kısım davacılar yararına bozma ilamı sonrasında istinaf aşamasında duruşma açıldığından bahisle vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm fıkrasının (12) nolu bendinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesinin 14.07.2020 tarihli ve 2020/678 Esas, 2020/1011 Karar sayılı kararının (12) nolu bendinin hükümden çıkartılmak suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı ... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,30 TL'nin temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.