Esas No: 2021/16861
Karar No: 2022/11475
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16861 Esas 2022/11475 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/16861 E. , 2022/11475 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... Sarayı Yatırım A.Ş.’nin vekili aracılığı ile sunduğu şikayet dilekçesi ile Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2011 99552, 2002 30240, 2009 63452, 2009 48752, 2009 63451 ve 2003 25235 numaraları ile tescilli “simit sarayı” ve “simit sarayı + şekil” markalarının sahibi olduklarını, ... Simit Sarayı adlı iş yerindeki tabela ve satış fişleri üzerinde “simit sarayı” markası kullanılmak suretiyle marka haklarına tecavüz edildiğini belirterek şikayetçi olması üzerine, kolluk görevlilerince 02.04.2015 günü sanığa ait iş yerinde yapılan tespitte sanığın iş yeri tabelasının sol baş kısmında beyaz oval şekil içinde büyük harflerle “...” ibaresinin ve kırmızı zemin üzerine mavi renk küçük harflerle “simit sarayı” yazısının bulunduğu, iş yerine ait kartvizit ve yazar kasa fişlerinde düz yazı ile “... Simit Sarayı” ibaresinin bulunduğu belirlenmiş, sanık hakkında 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesi uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkumiyet kararı verilmişse de;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan (mülga) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin marka tescillinde mutlak ret nedenlerini düzenleyen 7/1-c bendinde, “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların” mutlak olarak tescil edilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, aynı maddenin d bendinde ise, “Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların” da mutlak olarak reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenlemelerle amaçlanan, herhangi bir mal veya hizmetin bizzat kendisini veya herkes tarafından bilinen özelliklerini belirten kelimelerin marka olarak tescil edilmesine ve böylece tek bir kişinin tekeline bırakılmasına engel olmaktır.
Öte yandan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede düzenlenen şartları sağlayan ve tescil edilerek sicile kaydedilen bir markanın ayırt edici gücünün zayıf olması halinde; koruma düzeyinin de dar tutulması gerekmektedir.
Somut olayda simit ve benzeri ürünlerin üretim ve satışının yapıldığı yeri tanımlayan ve katılan şirket adına tescilli olduğu anlaşılan "... sarayı" ibareli markaların, ayırt edici gücü zayıf olan markalardan olduğu, farklı işaret ve ekler kullanılmak suretiyle simit satışı yapılan yerlerde “simit” ve “sarayı” ibarelerinin kullanılmasına engel olunamayacağı, sanığın, katılan şirket adına tescil edilmiş "... sarayı" markasına "..." ibaresi eklemek şeklindeki kullanımı, genel görünüm ve insan duyularında bıraktıkları izlenim bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ortalama tüketiciler yönünden katılanın markalarıyla iltibas oluşturmayacağı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.