Esas No: 2020/2393
Karar No: 2022/7623
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/2393 Esas 2022/7623 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2020/2393 E. , 2022/7623 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde, davacıların Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2007 tarihli ve 2006/789 Esas, 2007/280 Karar sayılı ilamı ile Hadimizade Osman Bey Vakfı’nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespit edildiği, davacılara 2007-2009 dönemi galle fazlası ödemesinin yapılmaması nedeniyle davalı İdare aleyhine açtıkları davada Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2009/626-2012/231 sayılı kısmen kabul kararının Yargıtayca onandığı, ancak bu davada vakfın tüm malvarlığının inceleme konusu yapılmadığı, yalnızca Bayramiçte bulunan ve davalı İdare yönetiminde bulunan taşınmazların envanterinin çıkardığı, davalı İdarenin dava konusu Vakfın malvarlığını vakfın amacına aykırı kullandığı, bir kısmının akibetinin bilinemediği, bir kısmının çok cüz’i bedellerle elden çıkarıldığı, idarenin dava dilekçesinde ayrıntıları belirtilen çok sayıda taşınmazın akibetinin ve satıldıysa bedellerinin ne şekilde kullanıldığının araştırılması gerektiği, dava konusu vakfın Vakıfbank B grubu hisse senetlerinin bulunduğu, bu senetlerin akibetinin de araştırılması gerektiği, vakfın bir kısım taşınmazlarının Hazinece istimlak edildiği, bu konuda davalı İdare ile dava dışı Hazine arasında Ezine Tapulama Mahkemesinin 2013/4 Esas sayılı davasının devam ettiği ileri sürülerek; vakfın satılan istimlak edilen taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasına, Çanakkale İli Biga İlçesinde Yalı Mahallesinde 744 nolu defterin 14 sırasında kayıtlı 25 Şaban 1214 tarihli Vakfiyesindeki taşınmazlar üzerine devir ve satışın önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, dava konusu vakfa ait satılan ve satılmayan taşınmazların günümüz itibariyle satış, kamulaştırma ve taviz bedeli karşılığı bedellerinin tahsil edildiği tarihteki, altın, döviz ve enflasyon rakamlarının ortalamasının alınmasıyla ortaya çıkan bedeller nemalandırılarak vakıf evlatlarının galleye müstehak vakıf evladı oldukları tarihe kadar getirilerek, dava konusu vakfın bütçesinin oluşturulmasıyla bu bütçenin evlat olunduğu yıllar itibariyle getireceği nemayı hesaplayarak, yasal kesintiler yapıldıktan sonra galleye müstehak evlatlara verilmesi ve vakıf mallarının idaresinin müvekkillerine devredilmesi, bu olmadığı takdirde değerlerinin ödenmesine ve evrakın elden takipli olarak yürütülmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, yargılaması devam eden Ezine'deki nizalı taşınmazlar dışında vakfın başkaca bir mal varlığı ihtimalinin bulunmadığı, davanın konusu nazara alındığında vakfın herhangi bir geliri olmadığından davacılara ödenecek galle fazlasının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükme karşı davacılar vekillerince ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir. Anılan karar, bir kısım davacılar ... ve arkadaşları vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, eksik ödenen galle fazlası alacağının ve tevliyet ücretinin isteğine ilişkindir.
Galle, bir vakfın hasılatı, geliri anlamında kullanılmaktadır. Vakfa tahsis edilen paradan sağlanan faiz, vakfa ait malın kiraya verilmesi yoluyla elde edilen kira geliri, vakfa ait iktisadî işletmelerin gelirleri, vakıf bahçesinin semeresi galle olarak sayılabilir (Yener, M. S.: Uygulamada Açıklamalı Örnek Kararlı Eski Vakıf Davalarına Giriş Vakfiyeden..., Galle, Tevliyet, Ücret ve Sıla Davaları, Kartal Yayınevi, ... Mart 2004, s. 39). Galle fazlası ise; 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan tanımlara göre, mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı ifade eder.
5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 3. maddesine göre, mülga 743 sayılı Türk Kanun'u Medenisi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflar “yeni vakıf”, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlük tarihinden önce kurulan vakıflar ise “eski vakıf” olarak nitelendirilmektedir. Yine aynı madde hükmünde, Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar “mazbut vakıf ”, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıflar da “mülhak vakıflar” olarak tanımlanmıştır. Buna göre, mazbut vakıflar Genel Müdürlük tarafından yönetilirken, mülhak vakıflar vakfedenlerin soyundan gelen kişilerce yönetilir.
743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlük tarihinden önce kurulan vakıflar, amaçları çerçevesinde vakıftan yararlananlar bakımından, “hayrî vakıf” ve “zürrî vakıf” olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Bunlardan zürri vakıflarda, vakıf gelirlerinden (galleden) vakıfın evlatlarının yararlanması amaçlanmıştır. Zürri vakıf denilen bu vakıflarda vakfiyede belirtilen hayri koşulların ifasından sonra vakfın gelirinden (galle) fazlasının vakfiyede belirtilen evlatlara ya da hısımlara verilmesi öngörülmüştür. Vakfeden, vakfın gelir fazlasından sadece belirli bir kişi ya da kişilerin yararlanmasını mümkün kılabileceği gibi, çocuklarının, usul ve/veya füruunun ya da diğer akrabalarının yararlanmasını mümkün kılabilir (Akipek, Ş./ Altaş, H.: “Vakıflarda Evladiye Davaları”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 47, S. 1-4, s. 145-151, ... 1998, s. 145-146; Uluç, Y.:Vakıflar Hukuku ve Mevzuatı, ... 2008, s. 49).
743 sayılı Türk Kanunu Medenisi sonrasında 2762 sayılı Vakıflar Kanunu ile mazbut ya da mülhak vakıf kabul edilen zürri vakıfların malvarlığı üzerinde hak sahipliği bulunanların bu hakları belirli koşullara bağlı olarak korunmuştur. Gerek 2762 sayılı gerekse 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nda ve bu Kanun uyarınca çıkarılan Yönetmelikte mazbut ve mülhak vakıfların gelirinden yararlanacak kişiler “intifa hakkı” sahibi olarak nitelendirilmiş ve bu kişilerin dava yoluyla bu hakkını kullanabileceği belirtilmiştir (..., Ö.: “Mazbut ve Mülhak Vakıflarda Galle (Gelir) Üzerinde Vakıf Evlatlarının ve Diğer İlgililerin Hak Sahipliği ve İntifa Hakkı Hayrından Fazla Olan Mülhak Vakıfların Aile Vakfına Dönüştürülmesi”, Prof. Dr. Cevdet Yavuz’a Armağan, C. I, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 22(3), 2016, s. 831).
2/7898 sayılı mülga Vakıflarda İntifa Haklarının Ne Suretle Tesbit ve İta Edileceği Hakkında 17.07.1936 Tarihli Vakıflar Nizamnamesine Ek Nizamname’nin 30/07/1987 tarihinde değişik 3. maddesinde; 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce mazbut Vakıflar arasına alınan vakıflarda intifa hakları, vakfiye şartları esas alınarak 7. maddeye göre belirlenen vakıf ilgililerine, 6. madde hükümlerine göre her yıl ödeneceği belirtilmiş, 30.07.1987 tarihinde değişik 6. maddesinde; “vakfiyeleri gereği intifa hakkı almaya hak kazanan vakıf evladı veya ilgilisi bulunan mazbut vakıfların, gelir ve giderleri, ayrı ayrı, vakıfları adına tutulur. Akar ve toprak satış bedelleri, taviz bedelleri ve hayrat satış bedellerine yürütülen faizler ana paraya eklenerek değerlendirilir ve Vakıflar Meclisi kararıyla yatırıma dönüştürülebilir. Vakfiyesinde vakıf taşınmazların bakım ve onarım şartı bulunan vakıfların gayrisafi gelirlerinden, her yıl %10 oranında ihtiyat akçesi ayrılarak taşınmazların bakım ve onarımları yapılır. Bu oran, vakıfların malvarlığına göre, Vakıflar Meclisi kararıyla artırılabilir. Vakıfların yıllık gayrisafi gelir tahsilatından %20 oranında yönetim ve temsil gideri karşılığı alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesine gelir yazılır.Bu vakıfların gerçekleşen yıllık gayrisafi gelir tahsilatından, vakıf için yapılan giderler ve vakfiye şartı gereği yapılan her türlü harcamalar çıkarıldıktan sonra vakıf evlatlarına veya ilgililerine ödenecek intifa hakkı belirlenir. Bu haklar, vakfın gelir fazlasının (intifa hakkının) doğduğu mali yılı izleyen ilk altı ay içinde vakıfın evladı veya ilgilisi olduğunu mali yılın birinci ayında belgeleyenlere yıllık olarak ödenir.” düzenlemesi yer almış, Ek Nizamnamenin 30.10.1987 tarihinde değişik 7. maddesinde de; her vakıf için belirlenen gelir fazlası (intifa hakları) vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galleye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararıyla ispat edenlere ödeneceği hususları düzenlenmişti.
27.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 75. maddesinde, mazbut ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin haklarının saklı olduğu, bu hakların kullanılmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
27.09.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve anılan madde doğrultusunda düzenlenen Vakıflar Yönetmeliği’nin 53. maddesi uyarınca; vakıf evlatları veya ilgilileri dilekçe ile vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galle fazlası almaya hak kazandığını gösteren mahkeme kararıyla; vakıf evladı veya ilgilisi olduğu mülhak vakıf yöneticisine, vakfiyesinde galle fazlası ödenmesine ilişkin şart bulunan mazbut vakıflarda, ilgili Bölge Müdürlüğüne veya Genel Müdürlüğün internet sitesindeki online başvurular kısmında yer alan galle fazlası talep formunun doldurulması şekli ile Genel Müdürlükçe temsilen yönetilen mülhak vakıflarda ise ilgili Bölge Müdürlüğüne başvuru yaparlar.
Galle fazlasının nasıl hesaplanacağına dair Vakıflar Yönetmeliği’nin 54. maddesinde; %15 ihtiyaç akçesi, hayır şartı giderleri, yönetim ve temsil payı, tevliyet ücreti ile vakıf için yapılan diğer giderlerin vakfın gerçekleşen gayri safi gelirinden düşüldükten sonra vakıf evlatlarına veya ilgililere ödenecek galle fazlasının miktarının belirleneceği, bakım ve onarım şartı bulunan taşınmaz bulunması hâlinde vakıfların gayrisafi gelirlerinden yönetim ve temsil payı veya tevliyet ücreti ile diğer kanuni giderler ayrıldıktan ve kalan miktar ile bakım ve onarımlarının yapılacağı belirtildikten sonra “Galle fazlasının ödenmesi” başlıklı 55. maddesinde de, vakıf evladı veya ilgililerinin galle fazlasını almaya hak kazandıkları tarih İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olup, galle fazlasına ilişkin ödemenin mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılacağı, galle fazlasının, mazbut vakıflarda Genel Müdürlük onayından, mülhak vakıflarda ise kesin hesabın tasdikinden sonra 15 gün içerisinde yıllık olarak ödeneceği, intifa hakkı ödemeleri yapıldıktan sonra ilk defa başvuranlara o yıl ödeme yapılmayacağı, ancak hak kazandığı yılın veya yılların evlat hissesi, mahkeme kararının kesinleşmesini müteakip ödeneceği düzenleme altına alınmıştır.
1.Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacılardan ...'ın dava konusu Hadimizade Osman Bey Vakfının ilamlı evlatları arasında bulunmadığı anlaşıldığına göre; aktif husumet ehliyeti bulunmayan adı geçen davacı yönünden davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur.
2.a)Diğer davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.b) İlk Derece Mahkemesince dava konusu vakfın galle alacağı ödenmesine esas teşkil edebilecek herhangi bir malvarlığı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; eldeki davanın bir kısım davacıları tarafından önceki dönemlere yönelik galle alacağı ödenmesi talebiyle açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davada Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2009/626-2012/231 sayılı kararda dava konusu Vakfın Çanakkale İli Merkez İlçesi Kemalpaşa Mahallesi Yalı Caddesi üzerinde (474 ada 7 parsel) bulunan Vakıf İş Hanında 1/114 hissesinin olduğu tespit edildiğine göre; sözkonusu taşınmaz yönünden davacılar lehine oluşmuş herhangi bir alacak hakkının mevcut olup olmadığı araştırılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 373/1 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.