Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12292 Esas 2022/7616 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12292
Karar No: 2022/7616
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12292 Esas 2022/7616 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Konyaaltı ilçesi, ... Köyü'nde bulunan bir taşınmaza ilişkin kadastro tespitine itiraz davası görülmüş ve davacının açtığı dava reddedilmiştir. Davacı, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığını iddia ederek, işlemin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, bu yolla orman sınırlarının Hazine adına dışarı çıkarılabileceğini belirtip, gerçek kişilerin 2/B uygulaması istemekte hukuki yararı bulunmadığını ve davanın reddini kararlaştırmıştır. Çekişmeli taşınmazın yerinde yapılan kesinleşmiş orman tahdidi, aplikasyon ve kadastrosu ile 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uygulamasının mevcut olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 766 sayılı Kanun'un 46/2 maddesi, 3116 sayılı Kanun, 1744 sayılı Kanun'un 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılan aplikasyon, 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun'un 2/B madde uygulaması.
8. Hukuk Dairesi         2021/12292 E.  ,  2022/7616 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

... ili Konyaaltı ilçesi ..., Köyü çalışma alanında bulunan ....., mevkii 440 parsel sayılı 6.336 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 19.07.1983 tarihinde 766 sayılı Kanun'un 46/2. maddesi gereğince, beyanlar hanesine üzerindeki betonarme evin ....., oğlu .....Dayısı’ya ait olup bu şahsın zilyetliğinde bulunduğu yazılmak suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildikten sonra, taşınmazın tapu kütüğündeki sayfası 23.2.2010 tarihinde ifraz sebebiyle kapatılmıştır.
Davacı ... 05.07.2010 tarihli dilekçesiyle, kendisinin kullanımında olan 4800 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, kullanıma ilişkin Kadastro Mahkemesinin 19.12.1990 tarihli ve 1990/418-1245 sayılı kararı da bulunduğu halde Ek-4 maddeye göre yapılan ifraz işlemi sırasında, 2103 ve 2104 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattı gerisinde, orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, yapılan işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, idareyi 2/B uygulaması yapmaya zorlayacak dava açılamayacağı gibi, orman sınırları içinde kalan bir yerin 2/B uygulamasıyla ancak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılabileceğinden, gerçek kişilerin 2/B uygulaması istemekte hukuki yararı bulunmadığı, devlet ormanlarının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği, ormanlar üzerindeki zilyetliğin hukuki değerinin bulunmadığı, diğer yandan davaya bakma görevinin adli yargıya ve kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçisiyle verilen davanın reddine ilişkin önceki hüküm, davacı gerçek kişinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 28.04.2011 tarih ve 2011/689-5186 Esas-Karar sayılı ilamıyla; "eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun'a göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ve daha sonra 1974 yılında yapılıp, kesinleşen 1744 sayılı Kanun'un 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp 14.02.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu yapılmamış yerlerin kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun'un 2/B madde uygulaması mevcuttur.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 51.50 TL'nin temyiz edenden davacıdan alınmasına, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Hemen Ara