Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9331 Esas 2022/7608 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9331
Karar No: 2022/7608
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9331 Esas 2022/7608 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, babası adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların 2/B statüsüne alınmasının doğru olmadığını öne sürerek tespitin iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkeme dava konusu taşınmazlardan birinin tarla, diğerinin orman niteliğinde Hazine adına tespit edilmesine karar vermiş, bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda tarla niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının tespit edilmesi, orman niteliğindeki taşınmazın ise Hazine adına tapuya tescil edilmesine karar verilmiştir. Kararda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 4. ve 22/a maddeleri ile 1744 sayılı ve 6831 sayılı kanunların hükümleri açıklanmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2021/9331 E.  ,  2022/7608 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ...., İlçesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında, ....., Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 8 parsel sayılı 11.158 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve ...’ın kullanımında olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle; 113 ada 5 parsel sayılı 5.401 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, eylemli ormana dönüştüğü açıklaması yazılarak orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazların 334 parsel olarak babası...adına 10700 m2 yüzölçümüyle tapuda kayıtlı iken, mükerrer olarak yeniden kadastroya tâbi tutularak 2/B statüsüne alınmasının doğru olmadığını ileri sürerek, tespitin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmış; yargılama sırasında müdahil Orman İdaresi, dava konusu 113 ada 5 parselin eylemli orman olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
    Mahkemece verilen, davacı ...'ın 112 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davasının kabulüne, kadastro tespitinin iptaline, 11.158 m2 miktarındaki taşınmazın tarla vasfı ile ölü...mirasçıları adına veraset ilâmındaki payları oranında tespit ve tapuya tesciline; davacının 113 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davasının reddine, müdahil Orman İdaresinin talebinin kabulüne, 113 ada 5 parsel sayılı 5.401 m2 taşınmazın tespit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline ilişkin ilk hüküm, dava konusu 112 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 17.02.2015 tarih ve 2014/8265 Esas, 2015/634 Karar sayılı ilamıyla; "eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek, dava konusu 112 ada 8 parsel yönünden bozulmuştur.
    Mahkemece bozma doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde verilen, davacı ...'ın davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, asli müdahil Orman İdaresi talebinin reddine, dava konusu 112 ada, 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tespitin iptaline, aynı taşınmaz daha önceden eski 334 parsel, (yeni 112 ada 5 parsel )' de tapuda kayıtlı olduğundan yeniden tescil konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 113 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline ilişkin ikinci hüküm, davalı ... ve müdahil Orman İdaresinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarih ve 2016/2937 Esas, 2017/7926 Karar sayılı ilamıyla; " Dairenin 17.02.2015 tarih 2014/8265-2015/634 sayılı bozma kararında dava konusu 113 ada 5 parsel yönünden bozma yapılmadığı, bu nedenle bu parsel yönünden önceki kararın kesinleştiği açıklanarak, dava konusu 113 ada 5 parsel yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yeni hüküm kurulmasının isabetsizliğine; dava konusu 112 ada 8 parsel yönünden ise, dosya arasında bulunan 16.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda 334 nolu parselin, kullanım kadastrosu numarası alan 112 ada 8 parsel ile 112 ada 9 parsel ve 112 ada 11 parseli bir bölümleri itibariyle kısmen kapsadığı, işbu dosyada dava konusu yapılan taşınmazın 112 ada 8 parsel olduğu belirtilerek, sadece 112 ada 8 nolu parselin 334 parsel içinde kalan kısımları yönünden hüküm kurulması gerekirken, aksi düşüncelerle bozmaya konu edilen 112 ada 8 parsel hakkında 334 parsel çapı dışında kalan bölümleri yönünden tesbit gibi tesciline şeklinde hüküm kurulmamış olmasının isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu 113 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen 2013/124 Esas ve 2014/276 Karar sayılı önceki karar kesinleştiğinden bu taşınmaz yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; davacı ... tarafından dava konusu 112 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, dava konusu ... ili ....., ilçesi ....,Mahallesi ... ...., Mevki 112 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapuda kayıtlı olan 334 parsel (yeni 112 ada 5 parsel) sayılı taşınmaz ile mükerrer olduğu anlaşılmakla 3402 Sayılı Yasa'nın 22. maddesi gereğince 112 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın 28/11/2018 tarihli ek bilirkişi raporuna ekli krokide D harfi ile gösterilen ve tapuda kayıtlı olan 8.981,34 m2 miktarındaki kısmı hakkında tescile ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, D harfi ile gösterilen kısmı dışında kalan kısımları yönünden davanın reddi ile aynı krokide A harfi ile gösterilen 626,64 m2 miktarındaki kısmının, B harfi ile gösterilen 149,10 m2 miktarındaki kısmının ve C harfi ile gösterilen 1.401,06 m2 miktarındaki kısmının beyanlar hanesindeki şerhlerle birlikte tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman tahdidinin 3116 sayılı Kanun gereğince orman tahdidi 1949 yılında yapıldığı, 1744 sayılı Kanun'la değişik 6831 sayılı Kanun hükümleri gereğince taşınmazların 1978 yılında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları, 1984 yılında yapılan 2/B uygulamasına tabi tutulmadıkları anlaşılmakta olup, yörede 3402 sayılı Kanun'un ek 4. madde uygulamaları ve 2013 yılında yapılan 3402 sayılı Kanun'un 22/a madde uygulaması mevcuttur.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara