Esas No: 2020/5068
Karar No: 2022/11339
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/5068 Esas 2022/11339 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/5068 E. , 2022/11339 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, 5607 sayılı Kanunu muhalefet
HÜKÜM :Resmi belgede sahtecilik ve 5607 sayılı Kanunu muhalefet suçlarından sanıklar ..., ... ve ... hakkında beraat; sanık ... hakkında hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanık ..., ... ve ... hakkında “Resmi Belgede Sahtecilik” ve “Kaçakçılık” suçlarından verilen beraat hükümlerine ve sanık ... müdafiinin ise “Resmi Belgede Sahtecilik” ve “Kaçakçılık” suçlarından verilen beraat hükümlerinin gerekçesine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde Cellogique İnt. LL. Ünvanlı firma yetkilisi sanık ...’nin gümrük müşaviri sanık ...’ın eylemlerine iştirakinin bulunmadığı ve yüklenen suçları işlemediğinin sabit olması nedeniyle hakkında CMK'nun 223/2-b . madde ve fıkrası uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan Gümrük İdaresi vekilinin ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK'nun 321. maddesi gereğince bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca; hükmün 1.fıkrasından “... “ ifadesi çıkartılarak,1. fıkranın sonuna “sanık ...’nin üzerine atılı suçları işlemediğinin sabit olması nedeniyle yüklenen suçlardan CMK'nun 223/2-b . madde ve fıkrası uyarınca BERAATİNE ” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Hükmolunan cezanın nev'i ve miktarına göre sanık ... müdafiinin duruşma talebinin reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Gümrük müşaviri olan sanık ...'ın 2008 yılından itibaren Celloqugue İnternational LLC unvanlı firmanın ithalat işlemlerini yürüttüğü, dava konusu 13 adet ithalat işleminde sanığın ithal konusu eşyaların kıymetini düşük gösteren sahte faturalar ürettiği ve bu faturaları kullanmak sureti ile gerçeğe aykırı gümrük beyannameleri tanzim ederek eşyaların ithal işlemlerini tamamladığı, eşyaların gümrük vergilerinin de düşük kıymet gösteren sahte faturalarda yazılı bedeller üzerinden ödendiği, buna karşılık ithalatçı firmadan eşyanın gerçek kıymeti üzerinden tahakkuk eden gerçek vergi tutarlarını aldığı, ithalatçı firmanın olayı fark etmemesi için eşyanın gerçek kıymeti üzerinden gümrük vergilerinin ödendiğine ilişkin dekontlar ve beyannameler ürettiği ve bu dekontlarla eşyaları gerçek kıymetleri üzerinden gümrüklendirilmiş gibi gösteren gümrük müşaviri olan sanığın mesleğinin sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle atılı suçu işlemesi nedeniyle hakkında 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre ise;
1) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 25.06.2012 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.12.2012 olduğu,
UYAP'ta yapılan kontrolde;
Yargılaması devam ettiği anlaşılan Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/318 E. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 2012 yılı, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.11.2014 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği, hakkında TCK'nun 43.maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.