Esas No: 2011/8496
Karar No: 2012/372
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/8496 Esas 2012/372 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıya ait işyerini 22.10.2003 tarihinde kiraladığını, taşınmaza değer artırıcı masraflar yaptığı icra takibi sonunda taşınmazdan tahliye edildiğini, sözleşmenin 7. maddesi gereğince yaptığı masrafların ödenmesi gerektiğini ileri sürerek delil tesbiti ile belirlenen 31.699 TL"nin taksitini istemiştir.
Davalı, davacının kira bedelini ödememek suretiyle tahliyeye sebep olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle 18.127 TL"nın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının taşınmazdan tahliyesine dair icra müdürlüğünce sökülebilen bazı imalatların davacının elamanına teslimine dair düzenlenen 22.10.2008 tarihli tutanakla, 2 parça vitrin camı ve çerçevesi, üst kattaki perde ve alt kat, iç büronun arkaya bakan pencere camı ve çerçevesinin davacının elemanına teslim edildiği anlaşılmakta olup, davacıda bu hususa itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, davacının elemanına teslim edilen ve az yukarıda belirtilen imalatların belirlenen tazminat miktarından indirilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen bu imalatların bedelinin bilirkişiye tespit ettirilerek belirlenen bedelin mahsubuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 7. maddesinde kiracı davacının dükkanın değerini artırıcı zaruri ve faydalı masrafları takip edilebileceği hükme bağlanmış olup, lüks masrafları da isteyebileceğine dair bir düzenlenme bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının taşınmazda yaptığı işin gereği olarak imal ettiği lüks masrafları isteyemeyeceğinin kabulü gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise hangi masrafların faydalı ve zaruri, hangi masrafların lüks masraflar olduğu belirtilmeden toplam olarak bir bedel belirlenmiş ve mahkemece de bu bedele hükmedilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece davacının taşınmazda yaptığı masrafların hangilerinin lüks masraflar olduğu hususunda bilirkişiden rapor alınarak, yapılmış lüks masraf var ise bunun bedelinin mahsup edilerek bakiye bedele hükmedilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı edilerek yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda(1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2 ve 3 numaralı bentler uyarca davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.