Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/451 Esas 2022/7754 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/451
Karar No: 2022/7754
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/451 Esas 2022/7754 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/451 E.  ,  2022/7754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... vekili ve davalı Hazine, ... ve Şahinbey Belediyesi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair yönlerden reddi, harç yönünden kısmen kabulüne, davalılar ... ve ...., Belediyesinin istinaf başvurularının sair yönlerden reddi ve vekalet ücreti yönünden ayrı ayrı kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine, ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş, davalı ... vekilinin temyiz itirazları ek karar ile ret edilmiş davalı ... vekili tarafından ise ek kararın temyiz edilmesi üzerine; Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... İli ...., İlçesi ....., Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine çekişmeli taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile çekişmeli ... İli ...., İlçesi ....., Mahallesinde kain 16.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda A ile gösterilen 863,29 metrekare, B ile gösterilen 4.217,99 metrekare, C ile gösterilen 579,29 metrekare, D ile gösterilen 946,15 metrekare, E1 ile gösterilen 12.756,40 metrekare, E2 ile gösterilen 7.445,32 metrekare, E4 ile gösterilen 17.698,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, E3 ile gösterilen 15.527,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yönünden davanın reddine; Hazinenin karşı tescil isteminin kısmen kabulü ile, E3 ile gösterilen 15.527,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili, davalı Hazine, ... ve ....,Belediyesi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalı Hazine'nin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair yönlerden reddi, harç yönünden kısmen kabulüne, davalılar ... ve ....,Belediyesi'nin istinaf başvurularının sair yönlerden reddi ve vekalet ücreti yönünden ayrı ayrı kabulüne ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/238 Esas ve 2020/92 Karar sayılı kararının, 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince düzeltilerek aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın kısmen kabulü ile çekişmeli ... İli ...., İlçesi ....,Mahallesinde kain 16.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda A ile gösterilen 863,29 metrekare, B ile gösterilen 4.217,99 metrekare, C ile gösterilen 579,29 metrekare, D ile gösterilen 946,15 metrekare, E1 ile gösterilen 12.756,40 metrekare, E2 ile gösterilen 7.445,32 metrekare, E4 ile gösterilen 17.698,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, E3 ile gösterilen 15.527,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yönünden davanın reddine; Hazinenin karşı tescil isteminin kısmen kabulü ile, E3 ile gösterilen 15.527,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş ve bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine, ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazları ek karar ile ret edilmiş davalı ... Belediyesi vekili tarafından ise ek karar temyiz edilmiştir.
    1. Davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazları yönünden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ek kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davalı ... İdaresinin temyiz itirazları yönünden; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına ve çekişmeli taşınmazların tamamının orman sayılmayan yerlerden oldukları belirlendiğine göre Orman İdaresinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    3. Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece fen bilirkişi raporunda gösterilen çekişmeli A, B, C, D, E1, E2 ve E4 ile gösterilen taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki 2017 yılında yapılan keşif sonucu alınan raporlarda 1992 yılı hava fotoğraflarında çekişmeli A, B, C, D, E1 ve E2 ile gösterilen taşınmazlar üzerinde kullanım olmadığı E4 ile gösterilen taşınmazın ise hava fotoğrafı kapsamında olmadığı belirtilmiştir, 2019 yılında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında ise çekişmeli A, B, C, D, E1, E2 ve E4 ile gösterilen taşınmazların 1975 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarında kullanıldıkları yönünde raporlar verilmiş olup raporlar arasında çelişki giderilmemiştir. Her bir taşınmaz bölümünün dereden ayrıldıkları belirtildiği halde imar ihyanın ne zaman tamamlandığı her bir taşınmaz için ayrı ayrı incelenmemiş, taşınmazların her biri üzerindeki ağaçların yaşı, kaç tane oldukları kroki üzerinde gösterilmemiş, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesini gösterir hava fotoğrafları ile taşınmazın evveliyatının ne olduğu ve zirai faaliyete konu olup olmadıkları, toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü tarımsal niteliği ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, ekonomik amaca uygun tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadıkları, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadıkları, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamıştır.
    Hâl böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmazların dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir fen elemanı, üç ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yukarıda değinilen belgeler fen ve jeodezi ve fotogrametri eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
    Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişilerden taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadıklerini, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazların sınırındaki dere yatağında kalıp kalmadıkları, derenin aktif dere yatağı olup olmadığı, yatak değiştirip değiştirmediği, aktif olma özelliğini kaybetmiş ise tam olarak hangi tarihte kaybettiğine ilişkin duraksamaya yer vermeyecek şekilde rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Kabule göre de Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kısmen kabul edilerek Yerel Mahkeme hükmü kaldırıldıktan sonra yeniden hüküm kurulması gerekirken önceki hüküm kaldırılmadan hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 16.10.2019 tarihli koordinatlı ve infazı mümkün olmayan bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda gösterilen A, B, C, D, E1, E2 ve E4 bölümleri yönünden temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın HMK'nin 373/2 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, 80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara