Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/811 Esas 2022/11478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/811
Karar No: 2022/11478
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/811 Esas 2022/11478 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/811 E.  ,  2022/11478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere, diğer sanıklar hakkında beraat

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebinin sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5607 sayılı Yasadan kurulan hükümlere yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    I) Katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16.06.2014 tarih ve 2014/461 D.İş sayılı önleme araması kararına istinaden 22.06.2014 tarihinde 05.30-11.00 saatleri arasında ... yolu üzeri ... Sanayi Bölgesi ... Fabrikası önünde yapılan uygulamada, ... firmasına ait yolcu otobüsünde yapılan aramada, 24-39-40 numaralı yolcu koltukları üzerinde bulunan üst bagaj yerindeki ayrı ayrı üç adet siyah renkli poşetten şüphelenilmesi üzerine soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan araç muavini ...'a poşetlerin kimlere ait olduğu sorulduğunda, ...'da otobüse binen 24-39 ve 40 numaralı yolcu koltuklarında oturan şahıslara ait olduğunu belirtmesi üzerine yapılan kimlik ve bilet kontrolünde; sanıklar ..., ... ve ...'a ait biletlerin ... isimli şahıs adına kesildiği ve şahısların akraba oldukları anlaşılmış, poşetlerde yapılan kontrolde sanık ...'a ait poşette toplam 1304 adet gümrük kaçağı cinsel gücü artırıcı ilaç ile diğer sanıkların oturdukları koltuklar üzerindeki üst bagaj bölümündeki iki ayrı poşette 600 ve 800 adet olmak üzere gümrük kaçağı cinsel gücü artırıcı ilaç olduğu tespit edildiği cihetle, araç muavini ...'un olay tespit tutanağında geçen ve soruşturma aşamasında alınan beyanında suça konu ürünlerin sanıklar ..., ... ve ...'a ait olduğunu söylemesi, sanık ...'ın da aşamalardaki beyanlarında poşetlerin diğer sanıklara ait olduğunu belirtmesi karşısında, olay tutanağında ve bilgi alma tutanağında adı geçen otobüs muavini ...'un tanık sıfatıyla mahkeme huzurunda dinlenmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, sanıklar ... ve ...'ın poşetlerin kendilerine ait olmadığına dair soyut beyanına itibar edilmek suretiyle eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    II) Sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin, anılan sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    1. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2. 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
    Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. Maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “ Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3. 5237 sayılı TCK'nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına karar verilmesi gerektiği halde infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
    4. Suç konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara