20. Hukuk Dairesi 2011/16113 E. , 2012/2161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi kadastro müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasanın, 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kadastroda, Ümraniye ilçesi, ... mahallesi, 153 ada 1 parsel sayılı 428,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını ve taşınmaz üzerindeki kargir bina ve 1980 yılından beri ... fiili kullanımında olduğu tutanağın beyanlar hanesine yazılarak Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... 15.01.2010 günlü dilekçesiyle, tutanağın düzenlendiği tarihte yurt dışında olduğunu, taşınmazın kendi kullanımında olduğunu, buna rağmen hata ile isminin yanlış yazılarak ...kullanımında olduğunun beyanlara yazıldığını iddia ederek, bu hatanın düzeltilerek, tutanaktaki isminin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın askı süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının genel mahkemelerde usulüne uygun dava açma hakkının muhtariyetine karar verilmiş, hüküm Kadastro Müdürlüğüne vekaleten Hazine vekili tarafından sicil oluşturulmadığı iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınrıları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde uyuşmazlık yoktur.
3402 sayılı Yasanın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen EK 4/1. maddesi gereğince, “6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilânı hariç diğer ilânlar yapılmaksızın, öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir.
-2-
2011/16113- 2012/2161
Kadastro tesbitine itiraz davalarında, davalı sıfatı, tesbit malikiyle birlikte var ise, beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere aittir. Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK"nun. 2010/7-70-86 sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatının bulunmaması halinde, dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HUMK"nun. 179/1. maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanunî temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gereklidir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi, davalının temsilcisinde yanılmış olması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir. Somut olayda; kadastro müdürlüğünün davalı gösterilmesinin ve Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmanın temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir.
Diğer taraftan, 3402 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesi; aynı Yasanın 10 uncu maddesine göre, kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11 inci maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları, inceleyip karara bağlar. Davacı, davalı sıfatında yanılmayla Hazine aleyhine açılmış, tutanağın beyanlar hanesinde yazılan isminin düzeltilmesini istemiş; ancak askı süresi geçtikten sonra dava açtığına göre, davanın görev nedeniyle reddine ve kadastro hâkiminin doğru sicil oluşturma görevinin gereği olarak, tesbitin kesinleştirilmesi ve takip eden işlemlerin tamamlanması için tutanak ve eklerinin tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın süreden reddine karar verilmesi ve sicil oluşturulması için tutanak ve eklerinin tapu sicile gönderilmesine hükmedilmemesi doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hüküm fıkrasında yer alan “Davacının davasının süresinde olmadığı anlaşılmakla, açılan davanın süre yönünden REDDİNE, davcının genel mühkemelerde usulüne uygun dava açma hakkının muhtariyetine” cümlesinin hükümden tamamen çıkartılarak, bunun yerine “Davanın görev nedeniyle REDDİNE, görevsizlik kararı kesinleştiğinde, süresinde başvurulması halinde, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine, dosya içinde bulunan tutanak ve eklerinin kesinleştirilme ve tapuya tescil işlemlerinin yapılması için tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3 madde yollamasıyla 1086 sayılı H.Y.U.Y sının 438/7 madde hükmüne göre düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi.