Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/546 Esas 2022/11426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/546
Karar No: 2022/11426
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/546 Esas 2022/11426 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların kaçak sigara taşımak suçundan mahkumiyeti gündeme gelmiştir. Ancak yerel mahkeme, sanıkları suçsuz bulmuştur. Karar temyiz edilince yapılan incelemede, sanıkların her birinin kaçak sigarayla ilgisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle yerel mahkeme kararı bozulmuş ve sanıkların mahkumiyeti kararlaştırılmıştır. Bu kararın yanı sıra, suç tarihinde yürürlükte olan kanun maddeleri doğru bir şekilde dikkate alınmamış ve davaya katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun vekalet ücretine hükmedilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: 5607 sayılı Yasa'nın 3/5, 3/10, 3/18 ve 3/22. maddeleri, 6545 sayılı Yasa'nın 89. maddesi, TCK'nun 53. ve 54. maddeleri, 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 63. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasıdır.
7. Ceza Dairesi         2021/546 E.  ,  2022/11426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracının iadesine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, nakil aracına yönelik hükmün ONANMASINA,
    II- Katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ile ... hakkındaki beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya içinde bulunan 20.01.2015 tarihli tutanakta; sanık ...'ın sürücü, sanıklar ... ile ...’ın yolcu olarak bulunduğu araçta önleyici arama kararı ile yapılan aramada, aracın arka koltuk arasında ve bagaj kısmında bulunan toplam 400 karton bandrolsüz sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanıklar ... ile ...’ın aşamalarda değişmeyen savunmalarında, sanık ...’in sürücü belgesi bulunmaması nedeniyle aracı kullanmasını istediğini, aracın bagaj kısmındaki sigaralardan haberleri bulunmadığını beyan etmişler ise de; suça konu sigara kartonlarının bir kısmının iki adet poşet içerisinde bulunması ve sanıklar ... ve ...’nin poşetlerdeki sigaralardan haberi bulunduğunu beyan etmeleri karşısında, ele geçen eşyanın miktarı ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... ile iştirak halinde müsnet suçu işleyen sanıklar ... ile ...’ın mahkumiyetleri yerine, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
    III- Sanık ...’ın temyiz isteminin incelenmesinde ise;
    1- Suç konusu sigaraların kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. ve 3/10. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22. maddesinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 6455 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm tesisi,
    2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının
    olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
    4- Suça konu kaçak eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    5- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
    Yasaya aykırı, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.06.2022 tarihinde I nolu karar yönünden oy çokluğu, II ve III nolu karar yönünden oy birliği ile karar verildi.
    (K.K.D.)
    KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanık ...’ın da temyiz talebi olduğu halde nakil aracının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği gözetildiğinde, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün sanık ...’ın temyizine göre de incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasren nakil aracının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 23.06.2022

    Hemen Ara