Esas No: 2022/2292
Karar No: 2022/11408
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2292 Esas 2022/11408 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/2292 E. , 2022/11408 K."İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ...'un, anılan Kanun'un 56. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 820,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gaziosmanpaşa 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2016/167 esas, 2019/17 sayılı kararının 10/01/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 27/08/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanması ile 5809 sayılı Kanun'un 56. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 820,00 Türk Lirası adli para cezası cezası ile cezalandırılmasına ilişkin GAZİOSMANPAŞA 19.Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ve 2021/72 esas, 2021/156 karar sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 09/12/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/01/2022 tarihli ve KYB. 2021/154597 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında sanığa 16/02/2016 tarihli önödeme önerisine ilişkin kararın 09/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın yasal süresi içerisinde önödeme ihtarına uymadığı gerekçesiyle Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında 18/03/2016 tarihli iddianame tanzim edilmesi üzerine, Gaziosmanpaşa 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli kararı ile sanığın mahkumiyetine dair karar verilmiş ise de;
Gaziosmanpaşa 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli kararından önce, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2016 tarihli iddianamesinden sonra, 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere; "Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir." şeklinde bir düzenleme eklenmesine rağmen, soruşturma aşamasında sanığa tebliğ edilen 16/02/2016 tarihli ön edeme emrini müteakip, Mahkemesince 7188 sayılı Kanun uyarınca önödeme hususuyla ilgili olarak taksit miktarlarına ve ödeme şekline ilişkin getirilen düzenlemelere yönelik açıklamaların yer alacağı, yeni bir ödeme emrinin sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Her ne kadar Gaziosmanpaşa 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.01.2019 tarih, 2016/167 Esas, 2019/17 Karar sayılı ilamı ile 5809 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesinden önceki aşamada davanın suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na ihbar olunmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin gerekçeli kararın adı geçen kuruma tebliğ edilmediği için usulüne uygun kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresinin de başlamadığı, dolayısıyla sanığın 27.08.2019 tarihinde işlediği yeni suç nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı;
Hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.