Esas No: 2016/3089
Karar No: 2016/3179
Karar Tarihi: 21.03.2016
Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/3089 Esas 2016/3179 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Olay tarihinde katılan ... hakkında.... İcra Müdürlüğünün 2013/8513 sayılı takip dosyasında sanık ..."ın, katılanın 350.000 TL borçlu olduğunu ihtiva eden senede dayanarak takip talebinde bulunduğu, katılanın bu takibe itiraz ettiği, ancak sanık ... katılanın bu beyanına itiraz ederek sanıklar ... ve ..."nün ... Kooperatifinin birinci ve ikinci başkanı olduğu kooperatifin arsa alması için 350.000 TL borç verdiğini ve karşılığında bono aldığını, daha sonra bu bonoyu tahsil etmesi için katılana yazılı belge karşılığında verdiğini beyan ettiği, bu şekilde sanıkların iştirak halinde kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
Katılan beyanında suça konu belgenin, altında imzası bulunan başka bir belgenin kesilip, sahte olarak oluşturulduğunu beyan ettiği, suça konu belgenin boyutlarının katılanın beyanı ile uyumlu olduğu ayrıca dosyada mevcut 05.02.2014 tarihli Jandarma Kriminal raporunda suça konu belgenin farklı zamanlarda hazırlanıp hazırlanmadığı hususunda bir tespit yapılamayacağı belirtilmesine karşılık, 23.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda suça konu belgenin tamamen sahte olarak oluşturulduğunun ifade edildiği, 27.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise suça konu belgenin bir bütün olarak hazırlanmadığı, ... yazısındaki K harfinin belgenin tam sağ kenarına dayanmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun ifade edildiği, böylelikle raporlar arasında çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu belgenin Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek suça konu belgedeki imzanın, katılana ait başka bir belgeden kesilip üzerinin doldurulmak suretiyle sahte belge oluşturulup oluşturulmadığının tespiti ve ayrıca sanık ... savunmasında 05.01.2013 günü kendisinin katılan tarafından arandığını iddia ettiğinden 05.01.2013 tarihinde sanık ..."nin telefonuyla bu yönde bir iletişim bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.