13. Hukuk Dairesi 2013/33476 E. , 2013/33291 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı idare ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya hizmet verdiğini,sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek toplam 10.000,00 TL.nin kesinti yapılan her ayın fatura tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş,11.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 17.973,48 TL ne çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hak edişlerinden haksız kesinti yapıldığını belirterek haksız yere kesinti yapılan 17.973,48 TL.nin herbir hakedişin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. 2013/33476-33291
Mahkemece, davanın kabulü ile 17.973,48 TL"nin kesintilerin yapıldığı her ayın fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Borçlar Kanunun 101/1 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117) maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.Davacı,davalı kuruma verdiği 17.01.2011 tarihli dilekçe ile dava konusu kesintilerin 7 gün içinde ödenmesini istemiş,buna rağmen söz konusu alacak belirtilen süre içinde ödenmediğinden davalının 24.01.2011 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir.Bu itibarla hüküm altına alınan alacağa 24.01.2011 tarihinden itibaren faiz uygulanması zorunludur.Mahkemece,bu husus gözardı edilerek kesintilerin yapıldığı her ayın fatura tarihinden itibaren faiz uygulanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “ her ayın fatura” sözlerinin hükümden çıkartılarak yerine “24.01.2011” tarihinin yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.