Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/2872 Esas 2022/7854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2872
Karar No: 2022/7854
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/2872 Esas 2022/7854 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/2872 E.  ,  2022/7854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    K A R A R
    7201 sayılı Tebligat Kanunu 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere tebligatla ilgili iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Şöyle ki; muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanun'un 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanun'un 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliği uyarınca; muhatap lehinde olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran merciye gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra Kanun'un 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanun'un 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Öte yandan; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
    Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir” hükmüne yer verildiği, Tebligat Kanunu'nun ''Tebligat Mazbatası'' başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde; ''21. maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara müteallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, ''Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ''30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür.
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde, ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir.
    Somut olayda; Mahkemece, gerekçeli kararın davacılardan ...’a mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatta TK 21/2’ye göre tebliğ yapılacağı şerhinin yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda; tebliğ memurunca, muhatabın veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbirinin gösterilen adreste bulunmaması nedeniyle, bulunmama sebebi konusunda araştırma yapılması, geçici olarak mı yoksa sürekli olarak mı adresten ayrıldığı, tevziat saatlerinde dönüp dönmeyeceğinin belirlenmesi ve bu hususun tebligat mazbatasına yazılması, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından sorularak yapılan araştırma neticesinde muhatabın adresten sürekli olarak ayrıldığı ve adresinin de tespit edilemediği durumda tebliğ evrakını tebliği çıkaran mercie iadesi, eğer muhatabın kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ise 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve en yakın komşu, yönetici veya kapıcının durumdan haberdar edilmesi gerekirken, tebliğ memurunca hiçbir araştırma yapılmaksızın doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca tebliğ yapılması, tebligatı usulsüz hale getirmiştir. Mahkemece bu tebliğe uyularak tebligatın geçerli sayılması yerinde olmamıştır.
    Diğer yandan davacılardan ... mirasçıları ..., ... ve ...’a yapılan gerekçeli karar tebligatlarının Tebligat Kanunu 21/1.maddesine göre yapıldığı, ancak mazbatada adreste bulunmama sebeplerinin belirtilmediği ve buna yönelik araştırma yapılmadığı, yine haber kağıdının kapıya yapıştırıldığının haber verildiği belirtilen komşunun kim olduğunun da yazılmadığı tespit edilmiş olup, anılan tebligatların yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca; davacılardan ... ve adı geçen davacılardan ... mirasçılarına gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde, usulsüz yapıldığı anlaşıldığından, belirtilen davacı ve davacı mirasçılarına gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olarak yapılması ve bu noksanlığın yerine getirilmesi, temyiz süresinin beklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara