Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5543 Esas 2022/7917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5543
Karar No: 2022/7917
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5543 Esas 2022/7917 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafın kullanım kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış ve tarla vasfıyla tespit edilmiştir. Davacılar, taşınmazın murislerinden intikal ettiğini ve üzerinde kendi kullanımlarının da bulunduğunu ileri sürerek adlarına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın kullanıcı şerhinin iptaliyle, taşınmazın \"... ve arkadaşlarının müşterek kullanımlarında olduğuna dair şerh\" vererek, Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davacıların istinaf talebini reddetmiş ve temyiz istemi süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Ancak, davacıların vekil ile temsil edildiği halde yapılan tebligat usule aykırı olduğundan temyiz talebinin süresinde yapılmadığına karar verilmesi isabetsiz bulunarak, temyiz itirazları reddedilmiştir. Kadastro Kanunu'nun 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tespiti yapılmıştır. Ayrıca, Kadastro Kanunu'nun Ek 4. maddesi gereğince taşınmazın Hazine adına tapuya kaydı ve tescili kararlaştırılmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2021/5543 E.  ,  2022/7917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 2. Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Anadolu 2. Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... ve arkadaşları vekili ve davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, davacı ... ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurusunun esastan, davalı ...’nın istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle esastan reddine karar verilmiş, davacılar ... ve ... ile ... ve ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine, 24.12.2019 tarihli ek kararla davacılar ... ve ...’nın temyiz istemlerinin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar ... ve ... tarafından ek karar ve asıl karar duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kullanım kadastrosu sırasında, ... İli .....,İlçesi ....., Mahallesi çalışma alanında bulunan 102 ada 2 parsel sayılı 3.437,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 1995 tarihinden beri ... ... oğlu ... ve ... oğlu ...'nın kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın murislerinden intikal ettiğini ve taşınmaz üzerinde kendi kullanımlarının da bulunduğunu ileri sürerek, adlarına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır.
    Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .........,, ..., ..., ... ve ...’in davalarının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddine, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin iptaliyle, beyanlar hanesine "..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın müşterek kullanımlarında olduğuna dair şerh verilerek, Kadastro Kanunu’nun Ek 4. maddesi gereğince Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurusunun esastan, davalı ...’nın istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle esastan reddine karar verilmiş, bu karar, davacılar ... ve ... ile ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ek kararıyla, davacılar ... ve ...’nın temyiz istemlerinin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, iş bu ek karar davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Hükmü temyiz yetkisi, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda, hükmü temyiz eden ... ve ..., eldeki davada taraf olmadıkları gibi temyize konu ettikleri 102 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar, eldeki dosyada dava konusu da değildirler. Şöyle ki, ... ve ... tarafından 102 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ... Anadolu 1. Kadastro Mahkemesinin 2014/32 Esasına kayden kullanıcı şerhine yönelik dava açılmış, Mahkemece 102 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 2014/37 Esasına kaydedilmiştir.102 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise eldeki dava dosyası ile 08.04.2015 tarihinde birleştirme kararı verildikten sonra, bu kez 08.02.2017 tarihinde tefrik kararı verilerek 2010/228 Esasına kaydedilmiştir. Şu halde, eldeki dava dosyasında dava konusu olmayan 102 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz talebinde bulunan ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    2. Davacılar ... ve ...’nın temyiz istemlerinin süreden reddine dair ek karar yönünden yapılan incelemede; Davacılar ... ve ...’nın vekil ile temsil edildikleri ve dosya kapsamından da vekilin azledildiği ya da istifa ettiğine dair bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır.7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, vekil ile temsil edilen davalarda tebligatın vekile yapılması zorunludur. Eldeki davada davacılar, vekil ile temsil edildikleri halde Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekiline tebliğ edilmeyip, davacı asillere tebliğ edildiğinden yapılan tebligatın usule aykırı olduğu kuşkusuzdur. Şu halde, Mahkemece bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle temyiz talebinin süresinde yapılmadığından bahisle temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi isabetsiz olup, 24.12.2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek esasın incelenmesine geçilmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ...’nın ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA, esasa yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,30 TL'nin temyiz eden davacılar ... ve ...'dan alınmasına peşin harcın istek halinde temyiz eden ... ve ...'a iadesine 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara