Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3757 Esas 2022/7903 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3757
Karar No: 2022/7903
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3757 Esas 2022/7903 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadastro Mahkemesi tarafından verilen 2021/3757 E. ve 2022/7903 K. sayılı hukuk dairesi kararında tebligatın usule uygun biçimde gerçekleştirilmediği ve kadastro tespitine ilişkin eksiklikler olduğu belirtilmiştir. Tebligatın yapılmaması veya adresin tebligata uygun olmaması durumunda muhatabın MERNİS adresi kullanılmalıdır. Aynı şekilde, tebligatın yapılabilmesi için komşu taşınmazlara dair kayıt ve belgelerin dosya arasına konulması gerekmektedir. Kararda detaylı bir şekilde açıklanan kanun maddeleri arasında Tebligat Kanunu'nun 10/1, 21/1 ve 21/2 maddeleri, 16 ve 17. maddeleri de bulunmaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2021/3757 E.  ,  2022/7903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    K A R A R
    Luzüma binaen;
    1-a) 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesi gereğince tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Dolayısıyla, muhataba önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, bu tebligat yapılırken Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi hükmü göz önüne alınmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa o zaman adres kayıt sistemindeki adresine MERNİS adresi olduğuna ilişkin şerh düşülmek suretiyle 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılmalıdır.
    Somut olayda; gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebliği, aleyhine karar verilen davalı ...'a tebligat adresinin MERNİS adresi olduğu şerhi konularak Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılmış olup, söz konusu tebligatın, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı şekilde yapılmış olması nedeniyle usulsüz olduğu açıktır.
    b)7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi, “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmünü, 17. maddesi ise, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek ve sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmünü içermekte olup, anılan Kanun'un 16 ve 17. maddelerine göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, muhatabın adreste bulunmama sebebinin tespit edilmesi ve muhatap ile onun adına tebligatın yapılacağı kimsenin aynı konutta birlikte oturan kişi veya hizmetçi/daimi çalışan olması gerekir.
    Somut olayda, davalı ...'a gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi, adresinde "Şeref Küçük" adlı şahsa tebliğ edilmiş ise de, muhatabın adreste bulunmama nedeni belirtilmeksizin ve tebliğ edilen kişinin kim olduğu hususuna ilişkin kayıt konulmaksızın yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    c)Yukarıda a ve b bendlerinde anlatıldığı üzere, gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin, adı geçen davalılar ... ve ...'a 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, anılan davalıların kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin hukuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından karşı tarafa tebliğ edilmesi, bu şekilde temyiz ve tebliğe ilişkin usuli işlemlerin tamamlanması,
    2-Çekişmeli 235 ada 12, 13, 14, 136 ada 4, 5 ve 141 ada 26, 27, 28, 29 parsel sayılı taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parselleri (ada ve parsel numaralarını da gösterir şekilde) bir arada gösterir geniş çaplı kroki getirtilerek komşu parsellerin tespit edilmesi suretiyle, komşu taşınmazlar, dava dışı 141 ada 44 parsel (çekişmeli 141 ada 26, 27, 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların kadasto tutanaklarının edinme sebebinde belirtilen) ve dava dışı 141 ada 23 parselin (çekişmeli 141 ada 20, 22, 24 parsel sayılı taşınmazların kadasto tutanaklarının edinme sebebinde belirtilen) kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile varsa dayanaklarını oluşturan kayıt ve belgelerin ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin, kadasto tespitleri kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının (tapu kütük sayfalarıda eklenerek), hükmen kesinleşenlere ait keşif zabtı, mahkeme ile varsa Yargıtay ilamları, davalı iseler dosya inceleme tutanaklarının da düzenlenerek dosya arasına konulması,
    3-Davacı tarafın dayandığı 21.10.1968 tarih 57, 58, 60 sıra ve 16.01.1954 tarihli ve 15 sıra ile 141 ada 26, 27, 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerine esas alınan 27.02.1950 tarihli ve 5 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtlar (bilgisayar veya daktilo ile yazılı olarak köy, mahalle, mevki, cins, sınırlar, yüzölçümü, malik, hisse, geldi, gitti ve revizyona ilişkin tüm bilgileri içerir ve okunaklı şekilde) ile varsa tesis ve ifraz haritalarının Mahalli Tapu Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) ayrı ayrı sorulup getirtilerek dosyasına konulması, anılan tapu kayıtları revizyon revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örneklerinin, kadastro tespitleri kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının (tapu kütük sayfalarıda eklenerek), varsa mahkeme ve Yargıtay ilamlarının getirtilerek dosya arasına konulması,
    4-Tarafların kök murisi ..., ... ve bu kişilerin yasal mirasçıları adına tespit gören taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ile varsa kadastro tespitlerinin dayanağını oluşturan kayıtların ve kadastro tespitleri kesinleşmişse kadastro sonucunda oluşmuş sicil kayıt örnekleri (tapu kütük sayfalarıda eklenerek) ile varsa mahkeme ve Yargıtay ilamlarının getirtilerek dosya arasına konulması,
    5-Yukarıda belirten bu eksiklikler tamamlandıktan geri çevirme gereklerinin yerine getirildiğinin ilgili hakim tarafından kontrol edilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara