Esas No: 2012/4967
Karar No: 2012/8128
Karar Tarihi: 30.05.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/4967 Esas 2012/8128 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak ve Tahliye
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, kira ilişkisinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının kiracı olarak bulunduğu taşınmazı 27/10/2006 tarihinde satın aldığını, bu tarihte davalı ile aralarında yeniden sözlü kira sözleşmesi yapıldığını, buna göre davalının yıllık 5.000 TL kira bedelini ödemeyi kabul ettiğini,ancak bu tarihten beri kira bedelini ödemediğini, ihtar tebliğine rağmen 30 gün içerisinde birikmiş kira bedelini ödemediği gibi kiralananı tahliye de etmediğini belirterek 20.000 TL birikmiş kira bedelinin tahsiline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise evvelinde kiralanan taşınmazın babasına ait olduğunu, haricen kendisine verdiğini ve burada oturmaya başladığını, daha sonra tapudan yapılan devirlerle taşınmazın davacıya intikal ettiğini öğrendiğini, davacı ile aralarında kira ilişkisi olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davacının davaya dayanak yaptığı sözlü kira sözleşmesinin davalı tarafından inkar edilmesi halinde davacı kira akdinin varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacının ileri sürdüğü yıllık kira parası miktarına göre de HUMK.nun 288. maddesi hükmü uyarınca kira ilişkisinin yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Bu konulardaki ispat külfeti davacıya düşer. Davacı iddiasını yazılı belgeyle kanıtlayamadığına göre bu durumda davacının delil listesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayandığı göz önüne alınarak davacının davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.