Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4394 Esas 2022/7879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4394
Karar No: 2022/7879
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/4394 Esas 2022/7879 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/4394 E.  ,  2022/7879 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.02.2022 tarihli ve 2021/3314 Esas, 2022/14228 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakl; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ...., İlçesi ...., ....,Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 1973 parsel sayılı 14.640,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 122 ada 156 parsel numarasıyla ve 11.545,49 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ..., kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün 3.095,00 metrekare eksildiğini ve taşınmazına komşu parsellerin ise yüzölçümünün artırıldığını ileri sürerek dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 22.12.2022 tarihli ve 2021/3314 Esas, 2022/14228 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Anılan bozma ilamının ilgili kısmı şöyledir:
    "Mahkemece, uyuşmazlığın 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, buna karşın idari başvuru yolu tüketilmeden dava açıldığı, diğer taraftan dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre de yenileme kadastrosunda bir hata bulunmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Ne var ki, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile UYAP üzerinden elde edilen tapu kaydına göre çekişmeli taşınmazın evveliyatında 1973 parsel numarası ile 14.640,00 m2 yüzölçümlü olarak tapuda kayıtlı iken, uygulama kadastrosuna konu edildiği ve 122 ada 156 parsel numarası ile 11.545,49 m2 yüzölçümlü olarak tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, uygulama kadastrosunun kesinleşmesinden sonra açmış olduğu eldeki davada, kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün 3.095,00 metrekare eksildiğini ve taşınmazına komşu parsellerin ise yüzölçümünün artırıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Şu halde, davacı dava dilekçesinde uygulama kadastrosundan söz etmemiş olmakla birlikte, eksikliğini öne sürdüğü miktarın uygulama kadastrosundaki miktar azalması ile aynı olduğu ve dosya kapsamında da Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı olarak yapılmış bir başvuru ya da karara rastlanılmadığına göre, davanın uygulama kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu kuşkusuz olup, Mahkemenin davayı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi olarak değerlendirmesinde isabet bulunmamaktadır.
    Diğer taraftan, uygulama kadastrosunun itiraza ilişkin yapılan araştırma, inceleme ve uygulamada yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağı, tesis ve uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokileri, hesap ve ölçü cetvelleri, uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ada raporu, taşınmazın temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; teknik bilirkişiden alınan rapor içeriğinde tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırı örtüşmediği halde bu hususun nedenleri üzerinde yöntemince durulmamış, tesis kadastrosu sırasında taşınmazda sınırlandırma, tersimat, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı gibi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporunun eki çakıştırılmış kroki ile fen bilirkişi raporu eki çakıştırılmış kroki birbirlerinden farklı olduğu halde bu yön üzerinde de durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir.
    Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir.
    Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir.
    Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra önceki bilirkişi dışında seçilecek harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı, uygulama kadastrosu sırasında bir hata yapılıp yapılmadığı, hata yapılmış ise bu hatanın nereden kaynaklandığı ve doğru sınırın hangi hat esas alınarak belirlenmesi gerektiği, somut olay çerçevesinde önceki tarihli fen bilirkişi raporunda tesis kadastro sınırları ile uygulama kadastro sınırları birbiri ile örtüşmediğine göre bu hususun hangi nedenden ileri geldiği gibi hususlar önemle gözetilmeli, taşınmazdaki eksikliğin komşu taşınmazlardan kaynaklandığının anlaşılması halinde bu taşınmaz maliklerinin de davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yanılgılı nitelendirme ile eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdı.r"
    Dairemizin anılan bozma ilamına karşı davalı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin sair karar düzeltme talepleri yerinde değildir. Ancak; bozma ilamının “hal böyle olunca” ibaresiyle başlayan paragrafında anlatıldığı üzere alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmazdaki eksikliğin komşu taşınmazlardan kaynaklandığının anlaşılması halinde Mahkemece kendiliğinden komşu taşınmaz maliklerini davaya dahil edilmeyip taleple bağlılık ilkesi gereğince öncelikle bu bilirkişi raporunun davacı tarafa tebliğ edilerek davasını hangi komşu taşınmaz ya da taşınmazlar hakkında devam etmek istediğini bildirmesinin istenilmesi ve bu yolla dava konusu edildiği bildirilecek komşu taşınmazların maliklerini davaya dahil etmesi için davacıya süre ve imkan tanınması, davacı tarafın bu husustaki beyanı doğrultusunda taraf teşkilinin tamamlandıktan sonra davaya dahil edilenlerin bildirecekleri delillerinde toplanmak suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi, diğer yandan davacı taşınmazın eksikliğinin komşu taşınmazlardan kaynaklandığının anlaşılması halinde davalı ... Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet nedeni ile reddinin gerekip gerekmediğinin tartışılması hususlarının da bozma ilamına eklenmesi gerekirken, temyiz incelemesi sırasında sehven unutulduğu anlaşıldığından, davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 22.12.2022 tarihli 2021/3314 Esas, 2022/14228 Karar sayılı bozma ilamının kısmen kaldırılmasına ve hükmün, yukarıda belirtilen bozma nedenlerinin de eklenmesi suretiyle 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara