Esas No: 2021/7120
Karar No: 2022/7898
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7120 Esas 2022/7898 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/7120 E. , 2022/7898 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı ..., davalı ... - ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, asıl davanın davacısı ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... - ... vekilinin istinaf başvurusunun ise yargılama giderlerine yönelik olarak kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine şeklinde karar verilmiş olup, bu kez davacı ..., davalı ... - ... vekili ve davalı ... vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi etmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... ili ...., ilçesi ...., Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1320 parsel sayılı 1.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 152 ada 81 parsel numarasıyla ve 1.674,40 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 1493 parsel sayılı 1.936,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 138 ada 2 parsel numarasıyla ve Kadastro Komisyon Kararı uyarınca 1.763,69 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 40 parsel sayılı 340,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 117 ada 2 parsel numarasıyla ve 319,20 metrekare yüzölçümlü olarak; birleşen davanın davacısı ... adına adına tapuda kayıtlı bulunan eski 39 parsel sayılı 342,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 117 ada 3 parsel numarasıyla ve 345,12 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiş ve kadastro komisyon kararıyla taşınmazın yüzölçümü 248,46 metrekare olarak tespit edilmiştir.
İtirazı kadastro komisyonu tarafından kısmen red edilen davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmış; yargılama sırasında davacı ...' un, aynı nedene dayanarak açmış olduğu dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmiş ve davacı tarafından, Hazine, ... ve ... da davalı olarak davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; birleşen dosya yönünden, birleşen dosya davacısı ...'un (maliki olduğu 117 ada 3 parsel nolu taşınmazı lehine açtığı) davasının kabulüne, çekişmeli 117 ada 3 (eski 39) parsel sayılı taşınmazın yenileme komisyon tutanağının iptaline, fen bilirkişilerinin 07/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen yenileme sonucu oluşan sınırlara göre kadastro paftasında "köy boşluğu" olarak bırakılan 115,57 metrekarelik kısmın eklenmesi suretiyle (248,46 + 115,57 metrekare) = 364,03 metrekare yüzölçümü ile 117 ada 3 parsel olarak aynı yer aynı vasıfla tapuya kayıt ve tesciline, bu hali ile dava konusu olan ve kadastro paftasında "köy boşluğu" olarak bırakılan aynı tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 115,57 metrekarelik kısım çıktıktan sonra geriye kalan miktarın mevcut tespit gibi köy boşluğu olarak bırakılmasına, birleşen dosya davacısı ...'un davalı ... Müdürlüğüne karşı açtığı davasının pasif husumet yokluğundan reddine, asıl dava yönünden davacı ...'un maliki olduğu 117 ada 2 (eski 40), 152 ada 81(eski 1320) ve 138 ada 2(eski 1493) parsel sayılı taşınmazları lehine yapılan tespite itiraza ilişkin davasının reddine, davacıya ait çekişmeli 117 ada 2, 152 ada 81 ve 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarının yenileme komisyon tutanaklarının tespit gibi tesciline, davalı ... Müdürlüğüne karşı açtığı davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı ..., davalı ... - ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, asıl davanın davacısı ... ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... - ... vekilinin ise istinaf başvurusunun sadece yargılama giderlerine yönelik olarak kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, diğer hususlar aynı kalmak üzere birleşen dava yönünden hükmün A bölümün 8. fıkrasını; “birleşen dosya davacısı ... tarafından yapılan 253,80 keşif harcı ve davacı tarafından yatırılan masraftan yapılan 881 TL reddiyat olmak üzere toplam 1.134,80 TL yargılama giderinin davalılar Hazine, Büyükşehir Belediye ve ....,Belediye Başkanlıklarından alınarak birleşen dosya davacısı ...'a verilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ..., davalı ... - ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin "Hgm-Geoportal" sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve tarihleri açıkça yazılmak suretiyle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmesi, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişilerine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişilerinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişileri haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, çekişmeli 117 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapılmadığı, diğer çekişmeli parseller yönünden ise uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen pafta haritası, ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilmemiş; diğer taraftan dosya arasında bulunan fen bilirkişi raporu, taşınmazın tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli bir şekilde hazırlanmadığı gibi çekişmeli 117 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların üzerinde bulunan ve aynı zamanda bitişik yol boşluğu ile sınır olduğu belirtilen duvar ve binaların ne zaman yapıldıkları ve tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olup olmadıkları kesin olarak saptanmamıştır.
Öte yandan, çekişmeli taşınmazlarla yol boşluğu arasındaki duvar ve binanın tesis kadastrosunun yapıldığı tarihte mevcut olup olmadığına ilişkin bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu hava ve uydu fotoğraflarıyla denetlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yukarıda belirtilen belge, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi sağlanmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile harita ya da jeodezi mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olup halen varlığını sürdüren doğal ya da yapay sabit sınırlarının bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların tesis kadastrosundaki sınırlarının neresi olduğu, bu sınırlarda zaman içerisinde herhangi bir değişiklik olup olmadığı, özellikle çekişmeli 117 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ile bitişik yol boşluğu arasında sınır oluşturduğu belirtilen bina ve duvarların tesis kadastrosu sırasında zeminde mevcut olup olmadıkları, bu bina ve duvarların kim tarafından ve hangi tarihte yapıldıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanlar arasında çelişkiler oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeli; sınır ihtilafı olmuş ise taşınmazlar arasındaki sınırlar ve taraf gösterimleri, eldeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi, tanık beyanları dikkate alınarak varsa hataların nereden kaynaklandığı belirlenmeye çalışılmalı; bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar teknik bilirkişilere harita üzerinde işaretlettirilmeli; üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması istenmeli, ayrıca taşınmazların tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırlarını ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırlarını bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren, krokili, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
Yukarıda anlatılan hususlardan ayrı olarak; kadastro davalarına bakmakla görevli gerek Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin ve bilahare bu görevi devralan Dairemizin yerleşik uygulamasıyla, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında davacı tarafından yüzölçümünün eksildiği ileri sürülerek dava açılması halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin yeterli olduğu; yargılama sırasında yapılacak keşif ve alınacak raporlar sonucunda yüzölçüm eksikliğinin komşu taşınmazlarda kaldığının anlaşılması halinde, davacı tarafa komşu taşınmaz maliklerini davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınması, bu şekilde 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca yöntemince taraf koşulu sağlandıktan sonra komşu taşınmazlara ait uygulama tutanak aslının davalı hale getirilerek dosyaya istenilmesi, bu yolla davaya dahil edilen komşu taşınmaz maliklerinin de davaya diyeceklerinin ve delillerinin sorulup saptanması ve sonucuna göre dava hakkında bir karar verilmesi gerektiği benimsenmiştir.
Somut olay yönünden ise, bozma ilamında gösterilen eksikliklerin tamamlanması ve belirtilen şekilde keşif yapılması ve keşif sonucunda düzenlenecek bilirkişi raporunun davacılara tebliğ edilmesinden sonra, davalarını yöneltmek istediği komşu taşınmaz maliklerinin de davaya dahil edilmesi ve bu şekilde dava konusu edilen komşu taşınmazların uygulama ve bilahare yapılan güncelleme tutanaklarının "davalıdır" şerhi verilerek Tapu Müdürlüğünden istenilmesi ve davacının taşınmazındaki eksikliğin komşu taşınmazlarda kaldığının anlaşılması halinde davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddinin gerekip gerekmediğinin tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ..., davalı ... - ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz davacı ... ile davalı ... Başkanlığına iadesine, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.