20. Hukuk Dairesi 2012/603 E. , 2012/2028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında ... köyü 161 ada 1 parsel sayılı 1543 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla belgesizden Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve ..."ın kullanımında olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın kendi zilyedliğinde olduğu iddiasıyla, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın ..."nın kullanımında bulunduğunun tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1990 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece yöntemine uygun olarak yapılan araştırma incelemeye göre; çekişmeli taşınmazın davacının kullanımında olduğu, 1943 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 1990 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiği saptandığına göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kadastro hakimi taşınmazın gerçek niteliğini belirleyerek, infaza elverişli doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu halde mahkemece taşınmazın kim adına, hangi nitelikle tescil edileceğinin hüküm yerinde gösterilmemesi ve tüm davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinden sonra gelmek üzere “... köyü, 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, tarla niteliği ile Hazine adına tesbitine" ve 3. bentte geçen " ......davalılardan..." sözünün, "....Hazine davada yasal hasım olduğundan Hazine dışındaki gerçek kişi davalılardan ......” şeklinde düzeltilmesine , hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının 13/j madesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.