20. Hukuk Dairesi 2011/15843 E. , 2012/2026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında ... köyü 258 ada 4 ve 259 ada 3 parsel sayılı 6261 m2 ve 35769 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla belgesizden Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve ..."un kullanımında olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazların bir bölümünün kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 259 ada 3 parselin B (241.47 m2) bölümünün kadastro tespitinin iptaline, davacının zilyetliğinde bulunduğunun tespit ve tesciline karar verilmiş, karar davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 1992 yılında kesinleşen 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece yöntemine uygun olarak yapılan araştırmada; çekişmeli taşınmazların 1943 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 1992 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiği ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda 259 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (B) ile gösterilen bölümünün davacı kullanımında olduğu saptandığına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kadastro hakimi taşınmazın gerçek niteliğini belirleyerek doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu halde mahkemece sadece çekişmeli 3 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümüne ilişkin olarak hüküm kurmakla yetinilmesi, kalan kısımla 258 ada 4 parsel hakkında hüküm kurulmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinden sonra gelmek üzere “Kapukargın köyü, 259 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen bölümü ile 259 ada 4 parselin tespit gibi tarla niteliği ile Hazine adına tesbitine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının 13/j madesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.