Esas No: 2013/33531
Karar No: 2013/33185
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/33531 Esas 2013/33185 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, faizlerin düşmesi sonucu kredinin yeniden yapılandırıldığını, davalı banka tarafından dosya masrafı ve yapılandırma ücreti adı altında kendisinden haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek asıl davada 1330 TL"nın, birleşen davada ise 1496 TL"nın kesinti tarihlerinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 2826 TL"nın kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı HMK"nın 26/1.maddesinde hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremiyeceği hükme bağlanmıştır. Eldeki dava ve birleşen davada davacı, hükmedilecek miktara yasal faiz uygulanmasını istemiş ve ancak mahkemece talep aşılarak avans faizine hükmedilmiştir. Bu husus ise az yukarıda açıklanan yasa maddesine açıkça ayrırılık teşkil etmektedir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek, talebi aşacak şekilde avans faizine karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
3-Eldeki asıl dava ve birleşen dava da tahsiline karar verilen miktara kesinti tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 101/1 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117.) maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtari ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı, alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faizi ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacı dava tarihinden önce davalıyı ihtar çekerek temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla hüküm altına alınan miktarlara davaların açıldığı tarihten itibaren yasal faiz uygulanması zorunludur. Mahkemece, hükmedilen miktarlara dava tarihlerinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken kesinti tarihlerinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne varki yukarıdaki 2 ve 3.bentlerde yer alan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca mahkeme kararının 2 numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen (2013/135 Esas sayılı dosyadan dolayı hüküm altına alınan 1330 TL"na dava tarihi olan 13.2.2013 tarihinden, birleşen 2013/137 esas sayılı dava dosyasından dolayı hüküm altına alınan 1496 TL"nada birleşen dosyanın dava tarihi olan 13.2.2013 tarihiden itibaren yasal faiz uygulanmasına) söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.