Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/183 Esas 2012/1990 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/183
Karar No: 2012/1990

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/183 Esas 2012/1990 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadastro Mahkemesi'ndeki dava, bir taşınmazın orman kadastrosu içinde kalıp kalmadığına ilişkindir. Mahkeme, davalı tarafının taşınmazın zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle tesbitini kabul ederek davanın reddine karar vermiş, ancak Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusu sonucunda karar bozulmuştur. Yargıtay, yapılan araştırma ve incelemelerin yeterli olmadığını ve mahkemenin çelişkileri gidermediğini belirterek, orman sınır noktalarını gösteren orman tahdit haritasının getirtilmesi ve yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak keşif yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda, orman kadastrosu ve uygulamasına ilişkin kanun maddeleri de detaylı bir biçimde açıklanmıştır. Bu maddeler ise 6831 sayılı Orman Yasası ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik'tir.
20. Hukuk Dairesi         2012/183 E.  ,  2012/1990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 205 ada 5 parsel sayılı 1455,26 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içerisinde kalan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 13/07/1969 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Bir örneği dosyada bulunan orman kadastro haritasında Kırtaş Devlet Ormanını belirleyen orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Orman kadastro haritası ve tutanakları ile hükme esas alınan bilirkişi krokisi çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Orman kadastro haritası ile çelişen bilirkişi rapor ve krokisine dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle orman sınır noktalarını gösterir orman tahdit haritası bulunduğu yerden getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosu ve aynı yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan
    Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15/02/2012 günü oybirliğiyle karar verildi






    Hemen Ara