Esas No: 2021/7441
Karar No: 2022/7965
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7441 Esas 2022/7965 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/7441 E. , 2022/7965 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında Milas Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında, ... ili ...., ilçesi ...., Mahallesi çalışma alanında bulunan ...., mevkii 217 ada 6 parsel sayılı 1.166,43 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mirasen ve taksimen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulmadığını, taşınmazın bir kısmının eskiden beri açık olduğunu, bir kısmının da sonradan açıldığını, taşlık, çalılık olduğunu, içinde 8-10 yaşlarında çam ağaçlarının bulunduğunu, bu yüzden üzerinde herhangi bir kullanım olmadığını, tespiti yapılan parselde Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde göre çekişmesiz ve aralıksız en az yrmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetlik şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu ...., Mahallesi 217 ada 6 parselin dosya arasında bulunan 29.11.2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunun ekli krokilerinde bu parsel içerisinde sınırlandırılıp (B) ile gösterilen 351,60 m2'lik kısmının 30.08.2007 tespit tarihi öncesinde 3402 sayılı Kanun'un 17 ve 14. maddesi anlamında hiçbir zaman imar ihya faaliyetine tabi tutulmadığı, taşınmazın bu kısmının en az 1953 yılından bu yana fiilen yöreye özgü maki çalı ve orman örtüsüyle kaplı olduğu, bu haliyle taşınmazın bu kısmına yönelik davalı yararına mülkiyeti iktisap şartlarının hiç bir zaman oluşmadığı, yörede 2006 yılında gerçekleşen orman yangını esnasında taşınmazın bu kısmındaki maki örtüsünün tahrip olmasına müteakip kadastro ölçüm ve tespitleri esnasında ve keşif tarihi öncesinde yapılan temizlik faaliyetinin taşınmazın mülkiyetini kazanıma esas alınamayacağı, dava konusu 217 ada 6 parselin dosya arasında bulunan 29.11.2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunun ekli krokilerinde bu parsel içerisinde sınırlandırılıp (A) ile gösterilen 814,83 m2'lik kısmının ise evvelen davalının kök murisi ... Oğlu ... 'ın zilyetlik ve mülkiyetinde olduğu, ...'nın 2004 yılında vefat ettiği vefatına müteakip verese arasında yapılan takim neticesinde bu kısmın murisin kendisinden önce 1990 yılında ölen oğlu ...'in kızı davalı ...'a isabet ettiği ve halen ...'ın zilyetlik ve mülkiyetinde olduğu, gerek muris ...'nın gerek ise davalı ...'ın bu kısmın zilyetliğini hiç terk etmedikleri taşınmazda en az 1953 yılından bu yana öncelikli olarak yıl aşırı olmak üzere buğday daha sonra arpa, yulaf çavdar gibi hububat ekim dikimi yapıldığı taşınmazın bu kısmındaki tarımsal faaliyet 1980'li yıllardan sonra seyrekleşse de bu seyrekleşmenin zilyetliğin terki olarak değerlendirilemeyeceği taşınmazın bu kısmının en az 1953 yılından bu yana açık olduğu yöreye özgü maki ve çalı florasıyla kaplı olmadığı, taşınmazın bulunduğu yerde 2006 yılında orman yangını gerçekleşse de taşınmazın bu kısmı kuru tarım arazisi olarak tasarruf edildiğinden yangından etkilenecek zirai unsurunun bulunmadığı ancak yangın esnasında içerisinden yangın müdahale stabilize yolunun açıldığı, davalı adına aynı çalışma alanında belgesizden tespit miktarının 3402 S.K 14. maddesinde yazılı hadleri aşmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bulunduğu P.228/B orman iç parselin 6831 S.K 17/2. maddesi anlamında Orman İçi Açıklık olarak değerlendirilmiş olsa da bu değerlendirmenin hatalı olduğu zira; değerlendirmenin sadece P.228/B orman iç parseli ile sınırlı olarak yapıldığı bu iç parselin batısından geçen ...., Mahallesi- ....,Beldesi ana asfaltının batısında da Köy Toplu Tarım Arazileri/ Kadastro Parsellerinin devam ettiği bu kadastro parsellerini yolun böldüğü arada orman şeridinin olmadığı dolayısıyla değerlendirmenin yoldan sonra batıdaki parselleri de hesaba katılarak yapılması gerektiği nazara alındığında toplu kadastro parsellerinin miktarının içtihatlarda yerleşmiş 3 hektar sınırının çok üzerinde olduğu yine taşınmazın batı sınırında ana köy asfaltıyla Köy ulaşımını sağlayan yolunun bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın 6831 S.K 17/2. maddesi anlamında Orman İçi açıklık olmadığı mahalli ve tespit bilirkişileri beyanları, hüküm kurmaya ve keşfi izlemeye elverişli 29.11.2019 havale tarihli Zirai, Orman ve Teknik Müşterek Bilirkişi Kurulu Raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, dava konusu 217 ada 6 parsel hakkında düzenlenen kadastro tutanağındaki tespitin iptaline, harita mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 29.11.2019 havale tarihli fen bilirkişi raporunun ekli krokisinde dava konusu 217 ada 6 parsel içerisinde sınırlandırılıp (B) ile gösterilen 351,60 m2'lik kısmın bu parselden ifraz edilerek içerisinde bulunduğu adanın son parsel numarası verilmek suretiyle "Tarla" vasfıyla tam pay olarak ... adına, (A) ile gösterilen 814,83 m2'lik kısmın 217 ada 6 parsel numarası verilerek "Tarla" vasfıyla tam pay olarak davalı ... adına tesbit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hükme karşı, davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, incelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe ve uzman orman bilirkişi tarafından, hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın A harfli kısmının orman sayılmayan yerlerden olduğu ve ziraat bilirkişi raporunda, davalı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, Mahkemece çekişmeli 217 ada 6 parsel sayılı taşınmazın A harfli bölümü yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.