Esas No: 2014/18240
Karar No: 2014/28149
Karar Tarihi: 23.12.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18240 Esas 2014/28149 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalılar ... Kurumu ve ... vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 11.02.1999 – Haziran 2001 tarihleri arasında ... Yatılı İlköğretim Okulu"nda geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı ... işyerinde 11.02.1999 ila 12.06.2001 tarihleri arasında olmak üzere toplam 635 gün asgari ücret ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (...nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.,) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir.
Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Somut olayda; Mahkeme tarafından, 28.02.2011 tarih, 2006/331 E. - 2011/17 K. sayılı karar ile, davanın kabulü ile, davacının 11.02.1999-12.06.2001 tarihleri arasında sömestr tatili ve yaz tatili ile 03.03.2001 - 11.03.2001 tarihleri arası hariç ... YİBO işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti ile 623 gün sigortalı hizmet süresinin ... Kurumuna bildirilmediğinin tespitine ve yazılı miktarda alacağa hükmedilmiştir. Karar davalılar ... Kurumu ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz tarafından 21.03.2012 tarihinde, 2011/6809 E. - 2012/24917 K. sayılı ilam ile hizmet tespiti davası ile alacak davasının birlikte görülemeyeceği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Bozmadan önce verilen mahkeme kararında, davacının 11.02.1999 - 12.06.2001 tarihleri arasında sömestr tatili ve yaz tatili ile 03.03.2001 - 11.03.2001 tarihleri arası hariç ... YİBO işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti ile 623 gün sigortalı hizmet süresinin ... Kurumuna bildirilmediğinin tespitine karar verilmiş ve kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması karşısında davalılar yararına "usulü kazanılmış hak" doğmuştur. Yine Dairemizce kararı temyiz etmeyen davacı yararına karar bozulmamış, "aleyhe bozma yasağı" gözetilerek davalılar yararına bozulmuş ve bozma kararında da "davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır" ibaresi açıkça yazılmıştır. Mahkemece bozma kararına uyulmuş olması nedeniyle davalıların daha aleyhine olan bir hüküm kurulmaması gerekmektedir.
Buna göre yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen silinerek yerine; “DAVANIN KABULÜ ile davacının 11.02.1999-12.06.2001 tarihleri arasında sömestr tatili ve yaz tatili ile 03.03.2001-11.03.2001 tarihleri arasındaki dönem hariç ... YİBO işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti ile 623 gün sigortalı hizmet süresinin ... Kurumuna bildirilmediğinin TESPİTİNE, (24.03.2010 tarihli Av. ...tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun kararın eki olarak kabul edilmesine,)” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.