Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/915 Esas 2015/961 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/915
Karar No: 2015/961
Karar Tarihi: 11.05.2015

Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/915 Esas 2015/961 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/915 E.  ,  2015/961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, hırsızlık yaptığı şüphesiyle yakalanması üzerine polis memurlarına üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ... kimlik bilgilerine tanzim edilmiş sürücü belgesini ibraz ederek yüklenen suçları işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; aşamalarda, yakalandığında üzerinde kendi fotoğrafı yer alan ... adına düzenlenmiş sürücü belgesini polis memurlarına verdiğini, işlemlere bu şekilde başlandığını savunması, suç tarihinde polis memurlarınca düzenlenen yakalama tutanağı ile üst arama ve teslim tesellüm tutanağının ... adına tanzim edilip sanık tarafından imzalandığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nun 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede yer alan “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçuna yönelen (2) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    1-“Resmi belgede sahtecilik” suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-“Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan ceza tayin olunurken 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerindeki ifadelerin kararda tekrar edilmesi ile bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe olmadığı gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile ceza tayini,
    3- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümle ilgili olarak; ... Adli Emanetinin 2010/53 sırasında kayıtlı suça konu belgenin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara