Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9126 Esas 2022/8126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9126
Karar No: 2022/8126
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9126 Esas 2022/8126 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacının 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu 57837.75 m2 yüzölçümlü kuru tarla vasfındaki taşınmazın tapusuz olduğu gerekçesiyle tescil istemiyle açtığı davayı reddetmiştir. Davacı temyiz etmiştir ancak Yargıtay ilamında yöntemine uygun şekilde orman ve zilyetlik araştırması yapılmaması nedeniyle mahkemenin kararı bozulmuştur. Yapılan yeniden yargılama sonucunda da mahkeme, davanın reddine karar vermiş ve bu karar da temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise HUMK'un 440/I ve 6100/1 maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi         2021/9126 E.  ,  2022/8126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmazın Tescili

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı ... vekili 08.11.2007 havale tarihli dava dilekçesiyle, ... ili ....,ilçesi ..., Köyünde bulunan ekli krokide gösterilen 57837.75 m2 yüzölçümlü kuru tarla vasfındaki taşınmazı müvekkili olan davacının 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu ileri sürerek davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine ve ..., davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu olan taşınmazın 1966 yılında orman olarak tespit dışı bırakıldıktan sonra 15.09.2006 tarihinde kesinleşen orman kadastro çalışmalarında orman sınırları dışına çıkarılmış olduğu ve bu tarihte orman vasfını yitirerek nitelik itibariyle kazanmaya elverişli hale geldiği, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı dışında bırakıldığı tarihten dava tarihi olan 08.11.2007 tarihine kadar zilyetlikle kazanmak için gerekli 20 yıllık süre şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen davanın reddine ilişkin önceki hüküm, davacının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 26.04.2011 tarih ve 2011/3816 Esas ve 2011/5026 Karar sayılı ilamıyla; "Dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın, 1966 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda oluşturulan paftada boşluk olarak tespit dışı bırakıldığı, ancak, yörede 1962 yılında 61 numaralı toprak tevzi komisyonu tarafından komşu taşınmazlar hakkında toprak tevzi çalışması yapıldığı ve bu çalışma sonucunda kişiler adına tapu kayıtları oluşturulduğu ve 1966 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmasında bu tapu kayıtları dayanak alınarak tespit tutanakları düzenlendiği ve bu kayıtlara göre sicil oluşturulduğunun anlaşıldığı halde, mahkemece, komşu taşınmazlar hakkında 1962 yılında yapılan toprak tevzi çalışmasına ilişkin tevzi paftası getirtilerek paftada çekişmeli yerin ne olarak nitelendirildiği ve komşu parsellere revizyon gösterilen tapu kayıtlarında davaya konu yerin ne olarak gösterildiği hususunun araştırılmadığı, ayrıca, karara dayanak alınan orman bilirkişi raporunda orman kadastro uygulaması ile ilgili olarak en yakın orman sınır noktalarını birleştiren hatlarda orman sınır noktalarının gösterilmediği, keza, fen bilirkişi krokisinde gösterilmiş ise de kadastro paftası ile çakıştırılmadığı, memleket haritası uygulamasında ise sadece çekişmeli yerin gösterilip çevredeki diğer taşınmazların konumunun gösterilmediğinden uygulamanın Yargıtay denetimine açık olmadığı açıklanarak, yöntemine uygun şekilde orman ve zilyetlik araştırması yapılması" gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 44.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36.30 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara