Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7078 Esas 2022/8213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7078
Karar No: 2022/8213
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7078 Esas 2022/8213 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/7078 E.  ,  2022/8213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Tazminat
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükme karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 19.06.2020 tarihli ek kararıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve bu ek karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ....,'in katılımıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesiyle, ... ili ... ilçesi ...., Mahallesi 229 parsel sayılı 9.329,050 metrekare yüzölçümlü taşınmazın Mayıs 1325 tarihli 71 ila 80 sıra sayılı daimi kayıtlarla 23/40 hissesinin muhtelif kişilere, 17/40 hissesinin Hazineye ait müşterek tapulu iken 1926 yılında ... SHM’de taksim ve ortaklığın giderilmesi davası açılması sonucunda 11.11.1940 tarih ve 15/1 sayılı kararla 878.564 m²lik kısmın bölünerek taksimine ve taşlık - çalılık nitelikli bölümünün de satılarak ortaklığın giderilmesine hükmedildiğini, açık artırma suretiyle yapılan satışta alıcıları ......,.....,adlarına 01.04.1944 tarihli ve 118 sıra sayılı tapu kaydı ile tescil edildiğini, vekil edenleri olan davacıların dayandığı 03.03.1992 tarihli 14 - 16 sıra sayılı tapu kayıtlarının Hazinenin satışından oluştuğunu ve ifraz ve tedavüllerden geldiğini, 3116 sayılı Kanun uyarınca 1946 yılında taşınmazın tamamının orman sınırları içine alındığını, 1952 yılında taşınmazın makilik alana ayrıldığını, bu işlemin 1996/1 sayılı Y.İ.B.K uyarınca yok sayıldığını, 1975 yılında 2. madde uygulamasıyla taşınmazın orman sayılmayan makilik olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını ve 4 parsel numarası verildiğini, bu işlemin kesinleşmesinden 18 yıl sonra oluşan ... Kadastro Mahkemesinin 1988/302 Esas ve 1994/2476 Karar sayılı ilamına istinaden taşınmazın doğusunda kalan 5.202.698 m²lik bölümünün (590 parsel) kırmızı renkli 2/B lik alan olarak, batıda kalan (229 parsel) bölümünün de sarı renkli makilik alan olarak değerlendirildiğini, makilik alana ilişkin yapılan değerlendirmenin Y.İ.B.K. uyarınca yok hükmünde olduğundan 590 parsel bölümü gibi bu bölümün de 2/B alanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, 1976 yılında orman sınırları dışına çıkarılan 4 nolu parselin ...., Köyü sınırları dahilinde kalan 9.329.050 m²'lik bölümünün arazi kadastro komisyonunca 229 parsel numarası verilerek 02.06.1981 tarih ve 1981/314 sayılı Tapulama Komisyonu kararı ile bir bütün halinde Hazine adına tespit ve ilan edildiğini, komisyon kararına karşı davacı tapu maliklerinin itiraz davası açtıklarını, yargılama sonucunda 229 parselin iki kısma bölündüğünü, bir kısmının tapu kapsamı dışında olduğu kabul edilerek Hazine adına, geri kalan kısmının ise tapu malikleri adına tesciline hükmedildiğini, bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan özel parselasyon haritasında 73 parselin 1/2 hissesinin davacıların tapusu kapsamında kaldığının belirlendiğini, bu kararın temyizi üzerine Hazine adına hükmedilen bölüm yönünden hükmün onandığını, tapu maliklerine verilen kısım yönünden ise hükmün bozulduğunu, bozma ilamında taşınmazın orman tahdidi kapsamında kaldığının ve 1976 yılında 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığının değerlendirildiğini, Hazine yönünden kesinleşen bölümün 590 parsel numarası verilerek tescil edildiğini ve tapu kütüğüne 2/B'lik alan şerhi konulduğunu, üzerinde kullanım kadastrosu yapıldığını, bozma ilamı üzerine yapılan yeniden yargılama sonucunda 2004/1 Esas ve 2005/5 Karar sayılı kararla 229 parselin de Hazine adına kayıt ve tesciline hükmedildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu karar gerekçesinde de 229 parselin 2/B'lik alan olarak değerlendirilmesinin yapıldığını, tapu kütüğüne 2/B' lik alan şerhi konulmadığından kullanım kadastrosu yapılmadığını ve tapu maliklerinin 6292 sayılı Yasadan doğan haklardan mahrum edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın 2/B'lik alan içerisinde kaldığının tespiti halinde tapu kaydının iptali ile 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca 1.022,4 metrekaresinin davacı ..., 255.5 m²'sinin davacı ..., 255.5 m²'sinin davacı ..., 255.55 m²sinin ..., 255.5 m²'sinin ..., 255.5 m²'sinin ..., 1.022.4 m²sinin ..., 1.022.4 m² ..., 1.022.4 m²sinin ..., 1.022.4 m²'sinin ... adına tesciline, aksi takdirde fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000 TL taşınmaz bedelinin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıların davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 19.06.2020 tarihli ek kararıyla, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Öncelikle, Bölge Adliye Mahkemesinin, temyiz dilekçesinin reddine dair ek karara yönelik temyiz itirazının incelenmesi gerekmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinde, Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
    Bu itibarla; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusu neticesinde verdiği karar, miktar itibariyle kesin nitelikte olmayıp temyizi kabil nihai karar olduğundan, temyiz talebinin reddine ilişkin usul ve yasaya aykırı Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı Hazineye verilmesine, 54.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26.30 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara