Esas No: 2011/13316
Karar No: 2012/1896
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13316 Esas 2012/1896 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi...mirasçılarından ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... ilçesi ... beldesi ... Mahallesi ... mevkii 196 ada 18 parsel sayılı taşınmazın, yörede 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm...mirasçısılarından ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 24.10.1996 tarihinde 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1994 yılında yapılan genel kadastroda ... Beldesi ... mahallesi 196 ada 18 parsel sayılı 406 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kargir ev ve arsası niteliğiyle ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... adına tesbiti 29.09.19993 tespiti 09.06.1994 - 08.07.1994 tarihlerinde yapılan askı ilanı sonunda itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiştir.
Hazine tarafından davalı ... aleyhine, ... ... beldesi ... mahallesi 196 ada 18 sayılı parselin yayla niteliğinde olduğu, zilyetlikle edinilemeyeceği tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan davanın, çekişmeli parseli kesinleşmiş devlet ormanı sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin, Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2007 gün ve 2004/1420-44 sayılı kararı, davalı ... dava ve karar tarihinden önce 04.09.1998 tarihinde ölmesine rağmen, 21.10.2006 tarihinde ilanen tebliğ edilmiş, karar temyiz edilmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve Hazine tarafından çekişmeli parselin yayla niteliğinde olduğu, tapu kaydının iptali ve özel siciline yazılması isetmiyle açılan davanın kısmen çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığının belirlenmesi nedeniyle reddine ilişkin Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2007 gün ve2004/1420-44 sayılı kararı, davalı ...karardan önce 04.09.1998 tarihinde ölmesi ve karar yöntemince mirasçıların tebliğ edilmediği için, mirasçısı olan davalıları bağlamayacak ise de, kesinleşmiş orman kadastrosunun uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu raporuyla çekişmeli parselin 1951 yılında yapılıp
kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı belirlenip, 5841 sayılı Yasanın 2. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen üçüncü tümcesinde yer alan “iddia ve taşınmazın niteliğine…” ibaresi ile geçici 10. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararıyla iptal edilip, gerekçeli kararı 23 Temmuz 2011 günlü ve 28003 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, devlet ormanlarının kamu malı olduğu, “Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararları yerleşik içtihat halini aldığı(örneğin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 08.05.1987 tarih 1986/3 Esas ve 1987/4 Karar sayılı ilamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261 sayılı kararları). Gerek bu kararlar gerekse Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi gözetildiğinde, kamu mallarında Orman Yönetimi ve Hazine yönünden 10 yıllık hak düşücü sürenin uygulanamayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi uyarınca “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Bu sebeple hüküm fıkrasında yer alan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik iki, üç ve dört numaralı bentlerin tamamen hükümden çıkartılarak bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması ve sonraki bent numaralarının buna göre yeniden düzenlenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 14.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.